Tamamen tesadüfen rastladığım ve adı hoşuma gittiği için okuyacaklarım listesine eklediğim Bangır Bangır Ferdi Çalıyor Evde sayesinde tanıdım Mahir Ünsal Eriş'i ve son zamanlarda tanıdığıma en memnun olduğum kişilerden biri kendisi. Az önce de Sarıyaz'ı bitirdim, aslında Sarıyaz her şeyiyle "biz"iz, bizi bize anlatmış, bitmek bilmeyen deprem anılarımızın arasında yaşanmış ve hiç ilgisi yok sandığımız sekiz öyküyü de sapsarı çöl tozuyla birleştirmiş. Hani böyle kenar mahallelerden, içinde kalmayı bırak yanından geçmekten ürkülen otel odalarının yarı açık perdelerinden sızan çıplak ampul sarısı sıkıntısında öyküler okuyoruz bu kitapta. Şengül kaldı en çok aklımda. Bir de kendine düzdüğü evinin hevesi yıkıntıların altında kalan Gül Özlem Gül. Bu havadan çıkmadan Olduğu Kadar Güzeldik kitabına geçiş yapıyorum.