Muhammed Emin Yıldırım a
Bu kitap sadece kütüphaneme değil gönülhaneme de öyle güzel işledi ki..
Kitabın adı Nebevi Eğitim Modeli Darü'l- Erkam(Vahyin nüzul sürecinde Şahsiyet Eğitimi). Yazarı ise değerli Muhammed Emin Yıldırım hocamız.
Kitabın lisanı sade ve çok akıcı. Gerçekten bu kitap için büyük bir emek harcanmış, okuduğunuzda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınızdır.
Kitabın yazılış amacını kısaca özetleyecek olursak; Darü'l- Erkam safında mı yer alıyoruz yoksa Darü'n Nedve'nin mi? Sorusuna doğru yanıtı verebilmeyi ve evlerimizin nasıl Dar-ül Erkam safında yer alabileceğini bizlere anlatıyor.
"Ya evlerimizi Darü'l-Erkam yapıp silahlarımız Kuran, ilim, irfan olacak ya da evlerimiz Dâru'n- Nedve olacak silahlarımız da yalan, iftira, nefret öfke..."
Nübüvettin ilk günleri, ilk ayları. Peygamberimizin gönlü sıkkın, endişeli. Bir yer arayışında. Güzel insanları toplayabileceği, gizliden gizliye altın nesil yetiştirebileceği bir ev, bir meclis arayışında. O zamanlarda da Erkam bin Ebi'l Erkam diye bir delikanlı var, 18 yaşlarında, daha yeni evli. Ebu Cehil'in akrabalarından biri. Ve o yaşta Ebi'l Erkam ile hanımına İslamla şereflenmek nasip oluyor. Onlar risalet davasına hizmet edebilmek, hakkın sesini duyurabilmek için evlerinin kapılarını Peygamber efendimize açıyor ve o ev artık nice kıymetli nesillerin yetiştiği Dar-ül Erkam oluyordu.
Oradaki sahabeler islamla ilk defa tanışıyor, Allah'ın ayetlerini ilk defa işitiyordu. Rabbimiz bu eğitim için mükemmel bir sıralama oluşturmuştu, direk yasaklardan, haramlardan, ibadetlerden bahsetmiyordu ayetlerinde, ilk basamağa kendini tanıtmayı koyuyordu. Daha sonra olaylar karşışında ne yapmaları gerektiğini öğreniyor ve nasıl bir şahsiyete sahip olmaları gerektikleri bir bir öğretiliyordu. Peygamberimizin öğretmenliğinde Allah'ın ahlakıyla ahlaklanıyorlardı.
Kitap bu eğitimi o kadar güzel açıklıyor ki akıllara şu soru geliyor, "bu eğitim sadece Dar-ül Erkam'la mı sınırlı kalmalıdır?" Bence hayır.
Biz bu eğitimi hayatımızın her noktasında uygulayabiliriz. Çünkü orada kapıyı nasıl çalacağımızdan, devleti nasıl yöneteceğimize kadar her şey öğretilmiştir.
İşte Dar-ül Erkam'daki bu eğitim de hayatımıza ışık tutup, önümüzü aydınlatabilmelidir. Bize öncü olabilmelidir.
