Kırlangıç Çığlığı
Benliğimizin farkına vardığımız an, acının pençesinde kıvrandığımız andır. Kırlangıç Çığlığı dolambaçlı kurgusu ve yüksek temposuyla tipik bir Ahmet Ümit romanı olsa da toplumsal sorunlara karşı gösterdiği hassasiyet ve tepkiselliğiyle yazarın eserleri arasında özel bir yer edinmeyi başarıyor. Kırlangıç Çığlığı, ışık hızıyla değişen gündeme direniyor; fark etmemiz ve değiştirmek için eyleme geçmemiz gereken, kanayan yaralarımızı haykırıyor.
Konusu oldukça ilginç. 2012 yılında 12 çocuk tacizcisini öldüren bir seri katil, namıdiğer Körebe, 2018 yılında tekrar öldürmeye başlıyor gibi görünüyor. Ancak daha da ilginci bu seri katilin belirli bir ritüele sadık kalması. Körebe kim? Neden çocuk tacizcilerini öldürüyor? Acaba bu kendi geçmişiyle mi alakalı? Uyguladığı ritüelin anlamı da ne? Nasıl oluyor da asla yakalanmıyor? Polisten daima ileride. Herkes, halk, polis ona hayranlık duyuyor. Aslında polisler ''Bizim yapamadığımızı yapıyor.'' diyor. Çünkü bir çocuk tacizcisinin hapishaneye tıkılmaktansa öldürülmesi onlara daha cazip geliyor. Belki de olması gereken budur? İşte bu kitapta buna yönelik bir sorgulama söz konusu.
Kitabı okurken Körebe'nin kim olduğunu düşünüp bulmaya çalıştım ama katil hiç beklemediğim biri çıktı.
Kitap bittiğinde içimde hüzün ve şaşkınlık belirdi
İyi okumalar dilerim...
Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201931,6bin okunma
·
83 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.
