Siz de Lüzumsuz Adam'ı yeni okuduğunuz için ne söyleyeceğinizi merak ediyordum gerçekten.
Kameriyeli Mezar, Sait Faik öykücülüğünü anlamak için çok güzel bir örnek. Size ilk önce bir sürü ihtimal anlayıp, gezdirip dolaştırıyor, sonra bakıyorsunuz ki, bunların hepsi bir varsayımdan ibaret, işte bunu çok seviyorum...
Bundan daha fena bir öykü var aslında ama şu an adını hatırlayamıyorum. Vapurda sevdiği bir kızdan bahsediyor. O kadar detaylı anlatıp sizi bu aşka inandırıyor ki, evlenmek üzere olduklarını sanıyorsunuz. Hikayenin sonunda bakıyorsunuz ki, kızı sadece bir kere vapurda görmüş...
Sait Faik'in peşine takılmak böyle bir şey, dikkatli olun lütfen :))