Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tahran, Yalta ve Potsdam toplantılarındaki anlaşma havası görünmüyordu. İngiliz ve Amerikalılar Kremlin'e ve Stalin'in delegelerine soğuk yüz gösteriyorlardı. Rusların tekliflerine artık evet diyerek uysallık gösteren İngiliz ve Amerikalılar yoklardı. Böylece kendilerini Türkiyeli, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak gösterenler için 1945 ve 1946 senesi başlarındaki tehlike yok denecek kadar azalmıştı. Hâtta, Amerikalılar, Sovyetler aleyhine faaliyette bulunmuş ve kendilerine Rusya hakkında gereken bilgileri verecek olanları himayelerine bile almaya başlamışlardı. Bu durum Rus siyasi polisinin gözlerinden kaçmıyordu. Bütün mülteci kampları Rus sivil polisleri veyahut NKVD mensupları ile doluydu. Birbirleriyle Rusça konuşanlar hemen İtalya, Almanya, Fransa ve diğer Batı Avrupa memleketlerindeki Rus makamlarına haber veriliyor ve Rus elçilikleri de eski anlaşmaları ileri sürerek rapor edilmiş şahsın teslimini istiyordu. Bunun dışında göçmen kamplarında bulunanlar bulundukları şehir ve kasabalarda gezindikleri zaman Rus ajanları tarafından yakalanarak Elçiliklere götürülüp ve imha ediliyorlardı. Bunun içinde de göçmen kamplarında bulunan ve Sovyetlerden kaçtıkları Amerikalı ve İngilizler tarafından bilinenler için mülteci kampının idare amirleri özel ilanlar yaparak şehir veya kasaba içinde kamptan fazla uzaklara gitmemeleri için ikaz ediliyordu. Artık Amerikalılar Rusya'dan kaçan ve vatanperverlikleri bilinen bu felaketzedeleri kendilerini müttefiki görür duruma gelmişlerdi. Fakat Rus tehlikesi tamamile kalkmış değildi.
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.