Casterbridge Başkanı, 1886 yılında yayımlanır.Daha önceki kitaplarından (Çılgın Kalabalıktan Uzakta, Tess, Adsız Sansız Jude) farklı olarak romanın başkarakteri erkektir. Michael Henchard, yoksuldur, işsizdir, ailesini geçindirmekten uzaktır.Wessex bölgesinde bir panayırda, 18 yaşında yaptığı evlilikten yakınır.Yaşlı atlarını satan Çingeneleri gören bir sarhoş, " işe yaramayan atların satılması gibi, bir kocanın da istemediği karısını satabileceğini" ileri sürer. Henchard sarhoşluğunun da etkisi ile bakmakta zorlandığı eşi Susan ve kızı Elizabeth'i satabileceğini söyler. Newson adlı bir denizci, "kadın razıysa, onu on beş altına satın alabileceğini" söyler. Susan yüzüğünü fırlatarak, denizci ile gider. Henchard ertesi gün kendine gelince, yaptığının farkına varır, her yerde karısını ve kızını arar. Yirmi yıl boyunca ağzına içki koymayacağına dair, kendi kendine söz verir. On sekiz yıl sonra Henchard'ı Casterbridge belediye başkanı olarak görürüz. Susan kızıyla beraber, Casterbridge'e gelir, yıllar sonra. Henchard hiçbir zaman eşini sevmemiştir.Asıl sevdiği, daha sonra tanıştığı, Lucetta'dır. Henchard'ın yolu Donald Farfrae ile kesişir. Farfrae hem işinde en iyi yardımcısı hem de sırlarını paylaştığı bir dostu olur. Aşk üçgeninin kahramanlarından biri olur ayrıca. Henchard, bu ilişkiler içinde savrulurken, tekrar dibi görür. Henchard ile Farfrae'nin ilişkisi sevgi-nefret arasında gidip gelir. Elizabeth-Jane, giysilerini satıp, kitap alacak kadar bilgiye açtır.Bu Thomas Hardy'nin diğer kadın karakterlerinde görülmeyen bir özelliktir.Henchard'ın Elizabet-Jane'e duyduğu sevgi, öz kızı olmadığını öğrenmesine karşın, oldukça güçlü. İyi ile kötünün arasında sıkışmış bir insan Henchard bana göre. " Michael Henchard'ın ölümü, bir tragedya başkişisinin, neredeyse bir Kral Lear'in ölümüdür.İyi yürekli soytarı rolünde bir geri zekâlı Abel bile vardır yanında.Kimi eleştirmenlere göre, yazgının ona oynadığı kötü oyunların önemli bir payı vardır Henchard'ın tragedyasında.Örneğin Virginia Woolf'a bakılacak olursa Henchard kadere karşı savaşır.' Onun dışında olan bir varlık, onun kadar haris ve güçlü adamlara karşıdır.' David Cecil'e göre de, Henchard'ı yıkmak amacıyla, kader, kimi zaman doğanın bir gücüyle birleşir, örneğin onu iflasa sürükleyen kötü bir hasat olur.Henchard da ' onu cezalandırmaya kararlı, bilinçli ve uğursuz bir gücün' kurbanı sayar kendini." İngiliz Edebiyatı Tarihi/Mina Urgan/ syf 1372 Mina Urgan bu savlara karşı çıkarak, "yaşadığı acıların nedeni alınyazısı değildir.Kendi irili ufaklı, suçları ve yanılgılarıdır" der. Ben de böyle düşündüm. Virginia Woolf, bir kişilik incelemesi olarak, Casterbridge Başkanı'nı Adsız Sansız Bir Jude'dan daha fazla beğenirmiş.Zaten, Hardy de bu romanın adına Kişiliği Olan Bir Adamın Öyküsü" sözcüklerini eklemiş. Güzel bir klasik eser okumayı özlediyseniz, Casterbiridge Başkanı tam sizlik. Bir de Mina Urgan'ın İngiliz Edebiyatı Tarihi'ni tavsiye ederim.

Casterbridge BaşkanıThomas Hardy · Yedi Yayınları · 2020178 okunma

·

431 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özlem Akbaş