Freud kitaba, kurt adamın rüyasını analiz etmekle başlamış. Bu rüyadan yola çıkarak ‘’İlk Sahne’’ adındaki gözlemlerini açıkladı. Kız kardeşinin baştan çıkarması, dadısı Gruşa’nın kastrasyon tehdidi ile kısa süre sonra obsesyonlar yaşamaya başladı. Freud rüyanın, kurt adamın rüyada gördüğü beyaz kurtların, babasını simgeleyen kurtları ve babasının giydiği beyaz çamaşırın atıfta bulunan beyaz rengi temsil ettiğini söyledi. Çocuğun beyaz kurt korkusu aslında babasına karşı bir korkuydu ve rüyada görülen kuyruk ile ödipal bağlantısı vardı. Freud çocuğu kız kardeşinin baştan çıkarması sonucunda ilerdeki yaşamında, daha alt sınıftan kızları tercih etmesinin, kız kardeşine olan sevgisini daha az tehditkar başka bir kadınla gerçekleştirmeye çalışmasının bir sonucu olduğuna inandığını söyledi. Rüyada, rüyayı, çocuğun dedesinin kendisine anlattığı, bir kurt sürüsünün bir kişiyi takip ettiği ve birinin kurbanlarına ulaşmak için diğerlerinin üstüne çıkmasına (bunu ilk sahne üzerinden yorumlar) izin verdiği bir hikayeye bağladı. Kurtların kuyruklarının kaybolmasını, hastasında tespit ettiği kastrasyon kaygısına bağladı.
Kurt adam rol modeli olarak babasına hayrandı ve ikisi, kurt adamın çocukluğunda oldukça samimiydiler. Ancak babanın rahatsızlığı ilişkileri bozulmaya başladı. Freud, kurt adamın babasına karşı bir korku geliştirdiğine ve çocukken yaptığı yaramazlıkların, öfkelerinin kendisi tarafından dövülmek için ‘’mazoşist’’ bir girişim olduğuna inanıyordu.
Yaşadığı anksiyete babasından pasifçe doyum almak istemesinden benlik ile libidonun çatışmasından ve çatışma sonrasındaki bastırmadan kaynaklanmıştır. Pasif doyuma ulaşmak için ise anneyle özdeşleşme rolüne gitmiştir. (Dışkıdaki kan) Özetle, anksiyete babası tarafından pasif durumda doyuma ulaşmasının kabul edilmemesi (bastırma) sonucunda ortaya çıkmıştır.
Freud analizin bitmesi için bir süre belirlemiştir ve bunu kurt adamın direncinin kırılması için yaptığını belirtmiş ve analizin zamanında bitmesine kendisi de şaşırmıştır.
