Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

190 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap dokuz tane aşk hikayesinden oluşuyor. Sade bir üsluba sahip sürükleyici bir kitaptı. Kitabı ilk elime aldığımda yazar neden böyle bir isim vermiş diye sorgulasam da kitabı, özellikle de son hikayeyi okuyunca yazarın neden böyle isim verdiğini anlamış oldum. Yazar her aşk hikayesinde aşkın farklı bir yönünü ele almış. Hikayelerin ortak noktası ise çoğunlukla aşkın kötü gerçeklerinden bahsediyor olması. Aşk hakkında yapılan olumsuz nitelemeleri ve karamsar sözleri doğru kabul etmek istemesem de ne yazık ki haklı buldum. Kitap aşk, kadın erkek ilişkileri ve evlilik gibi konular üzerine beni epeyce düşündürdü. Hem hemcinslerim hem de kadınlar hakkında bildiğim bazı gerçekleri yeniden görmemi sağladı. Okurken hem kendi hemcinslerime hem de karşı cins bireylere baya sitem etmeme neden olan bir kitap oldu. Her bakımdan her hikâyesinin okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Beni en çok etkileyen kitaba da ismini veren “Aşk Köpekliktir” hikayesi oldu. Aşk Köpekliktir hikayesinde ilk görüşmede bir kadına kör kütük hatta itaatkâr bir köpek gibi aşık olan adamın, aşık olduğu kadını arayışı ve aynı adama köpek gibi aşık olan başka bir kadının öyküsü anlatılıyor. Aşk köpekliktir hikayesinden daha detaylı söz edeceğim ama hikaye hakkında spoiler almak istemeyenler için bu kadarı kafi olacaktır. Hikayede aşık olan adam bir polis memuru ve belirli tipteki erkekleri öldüren bir seri katili arıyor. Bu seri katille hiç beklemedikleri bir anda, bir barda karşılaşıyorlar ve adam ilk karşılaşmalarında bu seri katile aşık oluyor. Seri katilin bara gelme sebebi ise adamı öldürmek istemesi… Yani adam kendi katiline aşık oluyor hem de katil olduğunu bile bile… Adam bir nevi Stockholm Sendromuna yakalanıyor diyebiliriz. Çoğunlukla bu sendroma kadınlar yakalanıyor diye biliyordum ama burada bir erkeğin bu sendroma yakalanmış olması ilginç oldu. Adam seri katil olduğunu bile bile aşık olduğundan bu kadın için her şeyi yapmaya hazırdır. Kadın ilk başlarda adamı öldürmek istese de son anda vazgeçiyor ama adamın yanında da kalmıyor adamı bir başına bırakıp gidiyor. Adam ise bu kadını aramaya başlıyor. Bu arayışı sırasında aşık olduğu kadına tıpatıp benzeyen başka bir kadınla karşılasan adam, ilk başlarda aşık olduğu kadına benzediği için bu kadına ilgi duysa da asla aşık olamıyor. Bu kadın ise ilk başlarda adama ilgi duymasa da sırf adamın aşık olduğu kadına olan sevgisini kıskandığı için o sevgiyi kendisine istiyor. Kadınlarda bu tarz şeyler ne yazık ki çok var adamı gerçekten sevmese bile sadece aşık olunan kadını kıskandığı için o sevgiyi kendisi almak istiyor. İlişkide olduğu adamı sevmese bile adamın ilgisini seviyor. Hikayeye dönecek olursak; bir yanda adamın sevgisini isteyen iyi bir kadın, bir yanda seri katil olan kötü bir kadın ve seri katile aşık olan ama sevgisini isteyen kişiden de vazgeçmeyerek ikilemde kalan aşık bir adam… Seri katil olan kadından biraz bahsetmek istiyorum. Bu kadın henüz dokuz yaşındayken gözlerinin önünde annesine tecavüz ediliyor, annesi ve babası öldürülüyor. Ailesine bunları yapan barbarlar dokuz yaşındaki kıza da tecavüz etmekte de hiçbir kansızlık görmüyorlar. Kız büyüyor ve bu zor zamanları tam atlattım derken başka bir erkek kıza tecavüz ediyor. Kız o an çocuklukta yaşadığı travmayı hatırlıyor. Kendisine tecavüz eden adamı ilk fırsatta öldürüyor. Bilmiyorum bir insanın öldürülmesini ne kadar doğru bulursunuz ama ben kadının öldürdüğü bu ilk adamın bunu hak ettiğini düşünüyorum. Sonraki cinayetlerinde kendisi mi erkeklere sevişmek istediğini söyleyip sonrasında öldürmüştür yoksa yine ona tecavüz eden yada buna niyetlenen erkekleri mi öldürmüştür bilemiyorum. Sevişmek istediğini söylemiş olma ihtimali bana daha olası geliyor çünkü kendisine aşık olan adamı da aynı yöntem ile öldürmek niyetindeydi. Eğer kendisi sevişmek isteyip sonrasında öldürdüyse bütün erkekleri aynı kefeye koyarak hata etmiş olur eğer tecavüz eylemine kalkışanları öldürdüyse yine yaptığı eylemi doğru buluyorum. Sanırım bütün erkekleri genelleyerek hata yapmış olacak ki kendisine aşık olan adamı da öldüremiyor. Her erkeğin aynı olmadığını anlıyor. Benim hemcinslerim uçkuru yerine beyniyle düşünseydi belki kadın kendisine aşık olan adamdan çok daha önce gerçeğin farkına varacaktı, kadın için bambaşka bir yaşan söz konusu olacaktı… Kadının hikayesini okurken “çoğu insan isteye isteye kötü biri olmaz, kötü birine dönüştürülür” sözünün doğruluğunu kendimce görmüş oldum. Seri katil olan kadın çok zor şeyler yaşamış, yaşadıklarından dolayı böyle biri olmuş diye düşünüyorum. Bilemiyorum… belki ben de kadına aşık olmasam da Stockholm Sendromuyla kadının yaptıklarını akla yatkınlaştırmaya çalışıyorumdur… Her bakımdan ilginç ve okuması keyifli bir hikaye oldu.
Aşk Köpekliktir
Aşk KöpekliktirAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201214,3bin okunma
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.