Hayvan'ın İnsancıkları
Bir zamanlar insandım ben, diye başlıyor önsöz. Beni görenler, küçüklüğümü bilen insanlar bir insanoğlu gibi iki ayağımın üzerinde yürüdüğümü söylüyorlar. Ta ki Bhopal felaketine kadar.. Bhopal felaketinden sonra mı? Omurgası eğilen ben, artık hayatımı dört ayak üzerinde yürüyerek devam ettiriyorum. Ve bu kez insanlar bana; dört ayağımın üzerinde yürüdüğümden dolayı, Hintçe'de "Hayvan" anlamına gelen "Javar" diye sesleniyorlar.
Hatırlamak istemediğim; annemi, babamı benden alan biz Khaufpurluları perişan eden, şehrin yaşadığı "o korkunç gece" Neler olmadı ki?
Adaletin peşindeyiz biz. Khaupfurlulara dehşeti yaşatan, tarımı zararlı böceklerden kurtarmak için ölümcül kimyasallar üreten Kampani fabrikası, o korkunç gece de biz insanları öldürdü, sakat bıraktı, içme suyumuzu zehirledi. Hepsinin hesabını vermek zorunda!!
Ama o da ne? Maalesef ki Kampani'nin patronları, verdikleri zararı ödemek şöyle dursun, mahkemeye duruşmaya bile gelmiyorlar. Anlayacağınız Bhopal'de, zenginin hücüm borusu öterken, biz yoksul Khaufpurluların sadece acı çığlıkları duyuluyor.
###Okur olarak son söz:
Üniversite yıllarımda aldığım, çevre eğitimi dersinde "Bhopal faciasını" derste işlemiştik. ABD merkezli kimyasal haşeri ilacı üreten bir fabrikanın patlayıp etrafa kimyasallarının yayılmasıyla Hindistan'da, bu faciada binlerce kişi ölüyor, zehirlenip hastalıklarla boğuşuyor.
Kısacası Bhopal tam bir ekosistem faciası..
Kitapta bir tabir geçiyordu. Satılık kalemler, diye. Nedense bu "Satılık kalemler" tabirine çok takıldım.
Hindistan'da bu faciayı yaşatan Amerikalı fabrika yüzünden binlerce insan öldü, ama gelgörelim bu facianın yaralarını sarmak için Hindistan'a gönderilen, umut ışığı olan Doktor Elli de bir Amerkalı.
Khaufpurlular gibi ne yalan söyleyim, ben de garipsedim. İşini gücünü bırakmış. Khaufpur'a yoksulluğun semtine gelmiş bir Amerikalı kadın bir doktor? Niye geldi ki? Acaba onu Kampani mi gönderdi?
Şimdi geliyorum. Satılık kalem meselesine..
Bhopal faciasını yaşatan Amerikalı fabrika. Kurtarıcı seçilen yine Amerikalı kadın. Sizce bu kadar tencere kapak misali birbirlerine denk gelmiş olması, ne biliyim, akıllara soru işareti getirmiyor mu? Sanki yazarın Amerika'ya karşı kalemiyle sempatizanlık yapmak istediğini hissettim. Tabi yanılıyor da olabilirim.
Ne biliyim? Kampani'nin patronları hakim karşısına çıkmadı. Mahkeme günü Kampani'ni avukatlarını gördük sadece. Patronlar neredeydi? Yoksa yazar da satılık kalem miydi? Amerikan fabrikanın yaptığı tahribatı, Amerikalı doktoru seçerek acaba yazar kalemiyle, Kampani'ye karşı olan tepkileri yumuşatmaya mı çalıştı? Aklımda deli sorular..
๑ ◕‿◕ ๑ 
Gizemli okur
·
3.691 görüntüleme
📍📍📍Dip not: Ayrıca belirtmek isterim ki kitapta şiddet unsurları hakim. O yüzden duygu durumunuzun enkaza uğramaması için kitabı 25 yaş ve üzerinin okuması gerektiğini düşünüyorum. 🕊️🙇
Açıkçası senden görüp paylaştığın alıntıları beğendiğim için aldım kitabı. Bugüne dek okudukların hep ilgimi çekmiştir bu sebeple hiç araştırmadan tereddütsüz kitabı sipariş edip aldım. Ne zaman ki elime ulaştı arka kapağımdaki yazıyı okudum ve iyi ki alöılım dedim. Şu anda 80 li sayfalarındayım ve okudukça okuyasım geliyor, elimden bırakmak istemiyorum da işte maalesef zaman meselesi. Gerçek olması da ekstra ilgimi çekti ve öncelikle sana teşekkür etmek istiyorum, paylaştığın için. Bakalım son satırlarını da okuyunca nasıl bir hissiyat içinde olacağım merak ediyorum. Çok çokkkkk saygı ve sevgilerimle güzel günler diliyorum. 💐😍❤️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.