Üç ciltlik Tek Adam serisinin ilk cildi, ulu önderimiz
Mustafa Kemal Atatürk 'ün doğumundan Samsun'a çıkışına kadar olan dönemi, yani 1881-1919 yılları arasını kapsıyor. Eserin birinci kısmında Mustafa Kemal'in ailesine, okul hayatına, askerliğe geçişine, Balkan Harbi ve akabinde yaşanan hezimet sonrası imparatorluğa yönelik siyasi fikirlerinin şekillenmesine, Şam'daki sürgün yaşamına, Enver Bey ile aralarındaki mücadeleye, İttihat ve Terakki dönemine, 31 Mart vakası ve Hareket Ordusu'ndaki görevine, Sofya'daki Ataşemiliterlik dönemine, I. Cihan Harbi'ne girişi önleme çabasına ve Çanakkale Cephesi'ndeki başarılarına yer verilirken; ikinci kısmında Mütareke Dönemi'nde İstanbul'unda kurtuluş çareleri aramasına, siyasi konum beklentisine, saray ve iktidar kadrosu ile ilişkilerine, İstanbul'da kalma ile Anadolu'ya geçiş arasındaki kararsızlığına yer veriliyor. 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun'a çıkışı ile de bitiyor. Ayrıca gelecekteki kurucu kadro ile tanışması ve kurduğu dostluklara da özellikle değinilmiş. Buraya kadar bizlere tarih derslerinde anlatılanlardan farklı bir şey okumadım açıkçası. Oysa Tek Adam benim yıllardır okumayı istediğim bir eserdi... Ancak Tek Adam'ın ince bir detayı var beni oldukça etkileyen: Mustafa Kemal'in insani yönlerine, zaaflarına, beklentilerine, ihtiraslarına ve hayal kırıklıklarına da yer vermesi... Aynı hayal kırıklıkları yer yer
Nutuk 'ta da yer alıyordu, ancak orada ne de olsa kendi dilinden, kendini antalan bir Mustafa Kemal vardı. Tek Adam'da ise beklentilerinin karşılığını alamayan, geri plana itilmeyi kabullenemeyen, ne kadar üzülse de adım adım başarıya ve hedefe ilerleyen genç bir asker, tenkit ve fikir adamı, hırslı bir dahi ve zaman zaman saf bir insan görüyoruz... Bu açılardan