Oysa insandaki dil ve zihinsel öznellik hususiyetini gözden kaçırırsak, faşizan bir bilimselciliğe yol açarız: Nöronlarını incelemekle insanı anladığımızı zannederiz; insanın çektiği ıstırapları sözlerine dikkat etmeksizin ele alır, insanı salt mekanik tarzda ilaçlara boğarız. İçerideki özne nerededir peki? Onun tekilliği ne olmuştur? Adeta hiçe sayılmış, heba olmuştur.