Bir adam düşünün, yolda yürüdüğü için(evet sadece yürüdüğü için) polis tarafından sorguya çekilmiş, hemen ardından polise olan öfkesinden dolayı yaya adlı bir öykü yazmış. Bradbury bu durumu daha sonra şükranla anıyor. Polisle o olayı yaşamamış olsa bir çok muhteşem şeyin gerçekleşmemiş olacağını söylüyor. Harold bloom'un da dediği gibi bradbury, ekran çağının okumayı sona erdirebileceğini elli yıl öncesinden görecek kadar öngörü sahibiydi. Günümüzde gerçekten de okur sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Dilerim bu durum değişir. Yazar üniversite okumamış ve yaklaşık 15 yıl boyunca her gün kütüphaneye giderek kendini geliştirmiş, bu yüzdendir ki kitaplarının çoğunda kitap, kütüphane kavramlarına fazlaca yer veriyor. İtfaiyecilerin yangın söndürmek yerine yangın çıkardığını, kitap okumayı bırakın bulundurmanın bile ölümle cezalandırıldığı bir geleceği anlatıyor yazar. Kitabın ana karakteri Montag şans eseri yolda tanıştığı Clarisse McClellan adlı küçük bir kızla olan diyaloğundan sonra hayatı değişiyor. Bundan sonra hayatı ve hayatını sorgulamaya başlıyor. Çok sürükleyici bir o kadar da iç karartıcı ve korkutucu bir distopik eserdi, kesinlikle okunmalı. Keyifli okumalar... Öyle bir çağda yaşıyoruz ki çiçekler bereketli topraklarda, iyi yağmurlarla büyümek yerine çiçeklerden beslenerek yaşamaya çalışıyor.(sf.105) Bir kitabı kapağına göre yargılama.(sf.182)

Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289,5bin okunma

·

107 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Adem Özkalsin