Kitapta yeraltından yeryüzüne karşı bir ses var gibi gözüküyor ilk başta. Fakat okuduktan sonra kitabın aslında yeryüzünün yeryüzüne karşı olan nefret ve öfkesini kustuğunu anlıyoruz. Hayatta yaşanan zorulukar, yanlış seçimler, ümitsiz sonuçlar ve mutsuz bir yaşam. Biraz da kendimi gördüm okurken. İnsanlardan kendini soyutlamaya çalışan, hiçbir şeyden memnun olmayan, hayattan hep beklentisi olan fakat bunun için çabalamayan biri olarak kendimi gördüm yazarda. Sonradan anlıyor insan, hayatın acımasız parmaklıkları arasından seni kurtatan şey diğer insanların olduğunu. Duygusal olmak pek bir şey kazandırmaz insana fakat sert ve hoşnutsuz olmakta kazandırmaz. Bunu anlamasını bekledim sürekli okurken fakat onun yaşadıkları hafif değildi. Anlamaya çalışıyordum lâkin bir türlü anlam veremez bir vaziyetteydim. Kendimle yüzleştim aslında. Yeraltından çıkmam gerektiğini ve yeryüzündeki insanlarla mücadele etmemi. Bu kitabı herkes okuyabilir. Ama herkes anlayamaz ne demek istenildiğini. Damdan düşmeyen biri damdan düşenin halinden ne anlar ki? Bu kitabın bir konusu bence yok. Felsefe gibi aslında. Sorulan soru aynı ama cevaplar her zaman farklı. Edebiyat gibi aslında. İmalı cümleleri herkesin kalbini fethetmiyor, herkes aynı şeyi anlayamıyor. Hayat gibi aslında. Acıyla başlıyor, acıyla bitiyor. Mutlaka okunması gereken muazzam ve olağanüstü bir kitap....

Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020129bin okunma

·

351 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Nisaaa