Amak-ı Hayal talip olana pek güzel bir hikaye, talip olana pek hikmetli bir ders. Her iki türlü de kendini okutan muhteşem bir eser. Hayal alemine yaptığı seyehatler farklı farklı olsa da aslında hepsi bir parçanın bütünü. Felsefenin en temel sorularından başlayarak; varlık, insan bilinmezi, maddenin mahiyeti, eşyanın hakikati, evrenin yaratılış sırrı, toplumsal düzen ve yönetim, gerçek aşk, kadın hakları vs konularını merdiven basamakları gibi sırayla ve itidalle, hikaye havasında anlatan çok enterasan bir kitap. Bu konuları anlatırken yazarın, bilim ve tasavvufu ya da madde ve manayı veyahut fizik ve metafiziği uyum içinde ustaca birbirini tamamlayarak anlatmasına hayran kaldım. Kitabın başında yazarın hayal alemi ile Dante'nin İlahi Komedyası benzerlik gösterir fakat İlahi Komedya'daki tasvirler Amak-ı Hayal'in tasvirlerinin zenginliği altında nasıl ezildiğini görebilirsiniz. Bana en ilginç gelen yanı; yaklaşık bir buçuk asır (150 sene) önce yazılan bu kitabın; -Mars'tan bahsederken Elon Musk'ın Mars hayalleri ile nasıl örtüştüğü, - Milyarlaca gök cisimlerinden bahsederken, son uzay teknolojisi kabul edilen James Webb Uzay Teleskobu'undan gelen görüntülerle ilgili NASA yetkililerin yaptığı açıklamalar ile ne kadar benzer olduğunu hayretle okudum. Hikayelerin tasavvuf yönüne değinecek olursak öncelikle kahramanımız Raci'nin meczup hocası -Aynalı, Taptuk Emre dergahındaki deli Aynalıyı -Ab-ı Hayat arayışı hz.Musa ve Yuşa'nın Hızır ile yolculuğuna nazire yapıldığı, -Nefis mertebelerini "somutlaştırarak" anlatan seyri sülük yolcuğunu akla yatkın güzel bir hikaye ile anlatması vs. vs Erbabını fazlasıyla doyuracağı, talibini de sıkmadan keyifle okutacağı çok güzel dolu dolu bir eser. Tavsiye ederim okuyun.