Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

bay c. altını çizdiğim birkaç alıntı bırakıyorum. birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklına geldi. içindeki sıkıntı eridi. çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. sinemadan çıkmış insan. gördüğü film ona bir seyler yapmış. salt çıkarını düşünen kisi değil. insanlarla barışık. onun büyük işler yapacğı umulur. ama 5-10 dakikada ölüyor. sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu; asık yüzleri, kayıtsızlıkları, sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar, eritiyorlar. içindeki sinemadan cıkmış kişiyi öldürdüler. sağ kalan sıkıntılı, kızgın. içini bir yere, bir şeye geç kaldığı duygusu kapladı. 28 yaşındaydı. sokağa varınca baktı geç kaldığı bir sey yok. her sey her zamanki gibiydi: motor gürültüsü, kalkık yakalı, hızlı yürüyen, kayıtsız insanlar. seni içinin demir parmaklıklarından azat edeceğim. böyleleri için en önemlisi kızlıktı. oysa b.'nin ona vermek istediği seyin yanında kızlık neydi ki. yarın gidip onların bu kızlık dedikleri şeyi tanımadığı bir erkeğe verecekti. ama çıkmazsınız burdan. ya soğuktan çekinirsiniz ya sıcaktan. biliyorum sizi. küçük sürtünmelerle yetinirsiniz. büyüklerinden korkarsınız. akşamları elinizde paketlerle dönersiniz. sizi bekleyenler vardır. rahatsınız. hem ne kolay rahatlıyorsunuz. içinizde boşluklar yok. neden ben de sizin gibi olamıyorum? bir ben miyim düşünen? bir ben miyim yalnız? kadının çocuk gibi sık sık burnunu çekişi onu daha kadınlaştırıyor, hoşuna gidiyordu. üç gün sürdü. sık sık burnunu çekiyor diye kadını bıraktı. nasıl kolayca söyleyiveriyor bunu. sevmek! kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. bu değerler aynı olmadıkça, iki kişi ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu? çünkü bu ses geçmez, ışık sızmaz odada bile başkaları bizimle birlikte. ama bir gün babanı, başkalarını kovup geleceksin. o zaman keskin ışıkta soyunup, açık pencerede sevişeceğiz. - hayır aylakım ben. onları oldukları yerde bıraksana. günde bir buçuk saatimizi yanlarında harcadığımız yetmiyormuş gibi bir de kafamızda mı gezdireceğiz! iki kişilik toplumlarda önemli sorunlar. bir deneme başlığı olabilir. biri çıkıp yazsa... ben? yapamam yaşamak varken. ben ya ararım ya da yaşarım. bizi karşı iyiler ya! bilmiyorlar da ondan. ölçülerine uyacağımızı sanıyorlar. bilseler kovarlar bizi. bütün sıkıntım tez geçen bu sıcak kül yanığı diye düşündü. bu kadar rahatlık beni korkutuyor. hiç olmazsa birkaç gün sürecek bir hastalığa tutulsam. artık yalnızdım. arkadaşlarla anlaşamıyordum. insanların kaçınılmaz ikiyüzlülüğünü görüyordum. bir gazozluk dostlar! herkes tren yolculuğundaki süreksiz tanışıklıkla yetinir gibiydi. bir şey mi arıyorsunuz bayım? - evet, eski bir koku. sustu konuşmak gereksizdi. bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. biliyordu; anlamazlardı.
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.