Son derece ortalama bir okuma oldu benim için. Değinmem gereken bir iki konu var.
Birincisi Perec muhteşem bir yazar. Bu kitabın cümlelerini okumak büyük haz verdi edebiyat anlamında. İkincisi ise, bu cümleler eğer o kadar vurucu ise Ayberk Erkay çevirisinin payı çok büyük. Muazzam bir çeviriydi. Gerçekten çok beğendim.
Kitabın içeriğine gelirsek, anlatıcı birinci şahıs ve onun bana göre gerçekten hiç de delikanlıca olmayan aşk hayatını, Mila ile yaşadıklarını okuyoruz. Bu kitabın otobiyografik olduğu belli. O zaman Perec sen ne pis bir adammışsın diyebilirim. :)
Ha tabi bunları yazmış olması da ayrı bir cesaret örneği.
Kitapta olaylar karakterleri Saraybosna'ya sürüklüyor. Yalnız final o kadar kötü ki, onlar Saraybosna'ya gittiler, bir şeyler yaşandı ve tüm bunlar Arşidük Ferdinand'ın suikaste uğramasıyla aynı zamana geldi de ne oldu? Hiç anlamadım. İki ayrı olay anlatılıyor ve tek bir bağlantısı yok.
Kurgu zayıf, dil muhteşem, keyifli bir kitaptı. Puanı oldukça düşük ancak ben daha iyi puanları hak ettiğini düşünüyorum.