Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

162 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Hay Bin Yakzan
İbln Tufeyl, 1106’da Endülüs’te Gırnata şehrinin yakınlarında küçük bir kasaba olan Vâdîâş’ta (Guadix) doğdu. İşraki felsefesinin Endülüs’teki en önemli temsilcilerinden biridir. İbn-i Bacce'den dersler almıştır. Uğraştığı ve önemli eserler verdiği başlıca konular tıp, felsefe ve gökbilimidir. Günümüze ulaşan ve bütün dünyada tanınmasını sağlayan eseri ise Hayy bin Yakzan ya da diğer adıyla Esrarü’l-Hikmeti’l-Meşrikiye’dir. Hay bin Yakzan’ı Edward Pococke Latinceye Philosophus Autoditactius (“kendi kendine öğrenen filozof”) adıyla tercüme eder. 1672 yılında Hay bin Yakzan’ın Hollanda dilinde yapılan ilk baskısının imzasız tercümesinin Spinoza’ya ait olduğuna dair çalışmalar mevcuttur. Bir başka filozof olan Leibniz, Albert von Holten’e yazdığı mektupta İbn Tufeyl’in kitabından övgüyle bahseder. Hay bin Yakzan’ın Türkçeye kazandırıldığı tarih ise batı dillerine göre ne yazık ki çok daha yenidir. Nitekim Hay ilk kez Türkçeye Babanzade Reşid tarafından 1923'te Mihrab dergisinde çevrilmiş kitaplaşması ise çok daha sonralari N. Ahmet Özalp tarafından 1996 da Hayy bin Yakzan adıyla yayına hazırlanmıştır. İnceleyeceğimiz eser Onur Özatağ’ın çevirisiyle Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’na aittir. Eser 127 sayfa olup,iki bölümden müteşekkildir.Kitabın dilininin oldukça ağır olduğunu ayrıca kitabın hakkını vermek istiyorum diyorsanız felsefî bir alt yapinizin olması gerektiğini ifade etmekte fayda görüyoruz. İlk bölüm Onur Özatağın eser hakkında verdiği detaylı bilgilerden oluşuyor, bu bölümde Özatağ İbn Tufeylin yaşamı, Muvahhidlerin amentüsü, Hayy bin Yakzan'ın Felsefi Arkeolojisi ve Felsefi öğretileri, Eldeki tercüme üzerine düşünceler ve Hayy bin Yakzan'ın Önemli Tercümelerinin kronolojik listesi gibi önemli konu başlıklarıyla dönemin felsefî yapısını ortaya koyarak eseri okuyucu için daha anlaşılır kılmış. İkinci bölüm Hayy bin Yakzan'ın tek başına yaratıcıyı bulduğu hayat hikayesinin başladığı kısımdır. Kitapta İbn Tufeyl Hayy bin Yakzan'ın hikâyesinin iki şekilde başlatır. İlk rivayete göre Kral olan abisinden habersiz bir şekilde sevdiğiyle evlenen kadın, çocuğu doğunca sırrının ortaya çıkacağından korkup bebeği bir sandığa koymuş ve dalgalar sandığı adaya kadar sürüklemiş. Diğer bir rivayete göre ise Hayy uygun şartların olduğu bir adada toprağın mayalanmasi ve Allah'ın ruhu üflemesiyle var olmuştur. Hayy ormanda bir ceylanin ona annelik yapmasıyla büyütmüştür. Ceylan ölünce hay ilk defa ölüm mefhumuyla karşı karşıya kalır. İnsanı diri tutan şeyin ne olduğunu merak eden Hayy anatomi öğrenmeye başlar. Kendisini hayvanları bitkileri incelemeye başlayan Hayy akıl yürütmeyi de böylece öğrenir. Derin tefekkürler sonucunda Hayy yaratıcının zaruretini idrak eder. Adaya daha sonraları Dinden haberdar olan Absal adında bir adam gelir amacı tek başına kalıp yaratıcıyı hakkıyla tefekkür etmektir. Adada Hayy ile tanışıp ona din hakkında bidiği her şeyi öğretir ve Hayy' ın bir hekim olduğu kanısına varip öğrencisi olur. Hayy bu tecrübesini ve bilgilerini Absala öğretir ve aynı şekilde diğer insanlara da anlatmayı çok ister. Absal insanların bu hakikati kaldıramayacağını anlatsada Hayy denemek ister ve beraber Absalin yaşadığı adaya giderler. Burda Kitabın üçüncü önemli kahramanı olan Salman bizi karşılar. Salman Absalin arkadaşı ve adanın kralıdır.. Salman dini zahiriyle yaşamak gerektiği düşüncesindedir.. Hayy insanlara İslam'ın batınını anlatmaya başlamıştır, bu ilk zamanlar çok dikkat çeksede çok geçmeden insanlar Hayy'ı dinlemek istememiş ve ondan rahatsızlık duymaya başlamışlardır. Böylece Hayy herkesin hakikati kaldıramayacağını anlamış ve Absal ile birlikte tekrar doğup büyüdüğü adasına geri dönmüştür. Eser şu üç temel soruya cevap aramıştır. 1) Bir insan tek başına hiç bir eğitim öğretim, vahiy olamdan sadece deney ve gözlem yoluyla yaratıcıyı bulabilir mi? 2)Deney gözlem ve derin bir tefekkürle ulaşılan tanrının varlığı bilgisi vahiyle çelişir mi.? 3) Acaba herkes yaratıcıyı bulma konusunda aynı ölçüde mi yetenekli? Birinci sorunun cevabını İbn Tufeyl Hayy bin Yakzan üzerinden vermiştir. Hayy bütüne adım adım gitmenin, akılla evreni çözümleyip yaratıcıyı bulan bir hekimin sembolüdür.. Diğer bir taraftan da aslında Hayy, bir yaratıcıya inanma fikrinin fitratta var olduğunu ortaya çıkarmıştır. Karşı karşıya kaldığı ölüm mefhumu onu düşünmeye, düşünceleri de onu varlığı zorunlu bir yaratıcı fikrine itmiştir. İkinci sorunun cevabı Absalda gizlidir. Absal tümden gelen bir sufiyi sembolize eder. Absal Vahyin olduğu bir toplumda doğmuş ve dinin zahirinden batinina inmeyi başarmıştır. Hay ve Absal çok farklı iki yol izlemiş ve bu iki yol bir noktada çakışmış ve tek bir yola dönüşmüştür. Hayy Absala tefekkürü ,Absal da Hayy' a nasıl ibadet edeceğini öğretmiştir böylece bu iki bilginin birbirini tamaladiğını gördük. Vahiy ve tefekkür birleşmiş ve Kemale ermek te bu noktada başlanmıştır.. Üçüncü sorunun cevabını da Salmanda buluyoruz. Salman şeriatı sembolize eder. Toplumdaki herkes hakikatin yükünü kaldıracak kadar yetenekli değildir. Veya herkes Hay gibi yaratıcıyı bulmak için bir köşeye çekilip buna yıllarını veremez. Böyle bir durumda toplum mefhumunuda ortadan kaldırmış oluruz. Genel olarak toparlamak gerekirsek, İnsan aklı tanrıyı bir noktaya kadar tek başına bulabilir bunu Hayy' dan gayet net bir şekilde görebiliriz. Fakat Hayy'ın bilgisi yetersiz ve eksiktir bu seferde devreye Absal girer. Absal Vahiyle eksik parçaları tamamlar. İkisi beraber İslam'ı gayet güzel bir şekilde yaşarlar. Fakat söz konusu toplum olunca işin içine bir de şeriat dediğimiz kavram girer bunu da Salmandan görebiliyoruz. İbn Tufeyl 'in Hayy bin Yakzanı hikmet ve hakikat arayışının romanı olamasinin yanı sıra, Allah'ın varlığı ve yaratılış gibi metafizik konuları açıklamada kullandığı yöntem ve üslup bakımından da oldukça önemli ve dikkat çekicidir. Felsefe, tasavvuf ve pozitif bilim üzerine düşünmeyi seven tüm kitap severlerin okuması gereken bir kitap diyebilirim. Keyifli okumalar dilerim.
Hayy Bin Yakzan
Hayy Bin Yakzanİbn Tufeyl · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,586 okunma
·
270 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.