Okudum ve bitirdim. Benim de yoğun olduğum bir döneme gelen bir kitap oldu(uzman öğretmenlik sınavının gölgesinde kaldı.)Bir yanda okunacak yığınla dosya varken kitapta neler oluyor diye merak edip kitaba yönelen ben
Adnan beyden okuduğum ikinci kitap idi. Dili çok akıcı ve sade;otobiyografik bir kitap. Adnan Binyazar'a 2005 Orhan Kemal Roman Armağanı'nı ve 2011 Ebubekir Hazım Tepeyran Ödülünü kazandıran bu kitap aşkı, katıksız sevgiyi,tutkuyu ve bunların sonunda gelen acımasız ölümün soğukluğunu ve yalnızlığını anlatıyor.
Adnan bey çocukluk yıllarından başlayıp öğretmen okuluna atanmasını ve hayatının anlamı ve ışığı olacak Filiz ile tanışmasını ve an an nasıl mutlu hayatları olduklarını o kadar güzel betimlemeler ile anlatıyor ki ;bir bayan olarak Filiz'i kıskandım. Adnan beye hayran kaldım, takdir ettim. Adnan bey duygularını o kadar iyi aktarmış ki Berlin'de hastane odasında çaresiz kaldığında dur geldim sana destek olacağım diyesiniz geliyor.Uçup oraya ben geldim yalnız değilsin...
Arka kapak yazısı ile sonlandırıyorum:
Sevgi,kökeninden dal vermişti. Kendimi ne denli denetlesem,ders sırasında gözlerim gidip onun yüzünü buluyordu. Kendime geldiğimde suçüstü yakalanmış gibi irkiliyordum.Kadın duygu bekçisidir, saniyelik dalıp gitmeler kız öğrencilerin gözünden kaçmıyor, onlarca göz ,ikimizin arasında mekik dokuyordu. İlginç bir sözü aktarırken şiir dizelerinin etkisiyle çoşkudan yüreğim havalanırken gözlerimin bütün ışığı ona akıyordu.
Herkese sevgiler iyi okumalar dilerim.
#mineilebirlikteokuyoruz
Kasım ayı kitabı 23 Kasım da toplantıyı dört gözle bekliyorum.