Gönderi

"Ben, senin sırtına yük olduğumu fark ettim dün gece. Aradan onca zaman geçtikten sonra bunu anlamış olmam benim kabahatim, üzgünüm. Bir şeyler oluyor ve ben hep sana tutunmaya çalışıyorum. Seni istemeden dibe çekiyorum. Buna artık bir son verelim. Ben kuyudan sana seslenmeyi bir kenara bırakıyorum. Belki bir gün yolun düşer ve bir taşta sen atarsın. Artık yalan yok. Hesap kitap hiç yok. Yüzünü görmeyi dilediğim geceler son bulmayacak ama bunu ruhun da duymayacak. Ben gidiyorum. Hayır, sandığın gibi çok uzaklara değil. Sadece aklından, fikrinden uzaklaşıyorum. dedikleri kadar uzun bir yol mu bilemem ama çok canımın yanacağı kesin. Bir gün hiç ummadığın bir anda ayaklarına söz geçiremezsen ve yıldızların bile sönük kaldığı bir geceye şahitlik edersen yolun bir kuyuya düşerse önüne koyulan, seni inciten ne kadar taş varsa bir an bile düşünmeden o kuyudan aşağıya at ama bakma, kafanı eğipte dibe yanaşma. Ben, belki orada olurum, gözlerinle beni yeniden tanıştırma. Umudu ceplerime sıkıştırma. Ben gidiyorum. Gitme eylemini fiile dökebilmeyi diliyorum. Yolun sonu nereye varır bilmiyorum. belki de bambaşka bir kuyuda. bu defa yerleri öperek."
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.