Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

En berbat çarlar Prusya'yı taklit etmişlerdi. Çağımızda, Rus ya da Leh halkı hakkını aradığı her seferinde, tepkiciler Kayzeri yardımlarına çağırmakla tehdit ettiler. Rus soylu sınıfının yarısı Alman; halkı şişlediklerinden ötürü en fazla seçilen generaller Almanlar; despotluğu destekleyen, danışmanlık eden bürokratlar Alman; işçi grevlerini, tahakküm altındaki halkların başkaldırmalarını kıyımlarla cezalandırmayı üstlenen subaylar Alman. Tepkici Slav hayvanın biridir, gel gelelim nice hükümdarı nihilist olan bir ırkın duygusalcılığını taşır. Kırbacını kolaylıkla kaldırır, ama ardından pişman olur, hatta ağlar. Ben öyle Rus subayları gördüm ki, halkın üstüne yürümemek için ya da kıyım emri verdiklerinden ötürü kendilerini öldürdüler. Çarlık rejiminin hizmetindeki Alman fütursuzdur, davranışlarından hiçbir yakınması yoktur: Soğukkanlılıkla öldürür, yaptığı her şeyde olduğu gibi titiz, dakik bir yöntem uygular. Rus ise barbardır, vurur, ardından pişman olur; uygar Alman eli titremeksizin kurşuna dizer. Bizim çarımız, Slav işi bir insanlık hayali kurarken, cömert bir evrensel barış ütopyasıyla Lahey konferanslarını düzenledi. Oysa kültürün kayzeri yıllar yılı hiç bilinmeyen yıkıcı bir düzeneği parça parça oluşturup yağladı, şimdi onunla tüm Avrupa'yı ezecek işte. Rus insanı alçakgönüllü, eşitlikçi, demokratik, adalete susamış bir Hıristiyandır; Alman ise Hıristiyanlığına toz kondurmaz, ama eski çağların Cermenleri gibi bir puta tapıcıdır. Onun dini kandan hoşlanır, kast sistemini korur; gerçekten tapındığı Tanrı, Odin'dir; ancak Kıyım Tanrısı şimdi adını değiştirmiştir, adı "Devlet"tir artık.
Sayfa 152 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 151
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.