Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Böylelikle toplandı benzersiz derecede güzel coğrafyalardan gelen onlarca şair dostu. Sisler içinde ilerliyorlardı istasyonda. Şair de aralarındaydı. O şehrin istasyonu daha önce hiç görmediği bir edebi şölene ev sahipliği yapacaktı. Oturdu şair ve dostları istasyon kenarındaki sıra sıra banklara. Birbirlerine bakarak gülümsüyorlardı. Gülümseyerek konuşuyorlardı aslında. Bir nevi telepati yani. Orada, o anda farklı coğrafyaların, farklı yaşların, farklı duyguların insanları farkında olmadan değil; bilerek, isteyerek yani farkında olarak dost oluyorlardı. Sözsüz iletişimi bitiren şair ve dostları artık kelâm perdesini aralamak üzere başladılar söze. Onların işiydi bu, tüm şiir yazanlar perdeler koyardı öne. Bir nevi Karagöz- Hacivat perde oyunu yani. Şair gölge olurdu ve gölgeden anlatırdı sözünü. Direk söylese tadı kaçardı çünkü. Bunu şu anki kalabalığın hepsi de biliyordu. Yalnız burada herkes şiir yazıyordu. Şairdi, şair dostuydu... Bu nedenle kelâm perdesi farklı olacaktı bu kez. Burada herkes perde ustasıydı bir anlamda. Herkes, gönül gözüyle bakıyordu dünyaya.
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.