Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

tanrım şu ölmüş de örtülmemiş memur parçasını ne vakit alacaksın başımdan! ayy dizim kangren olur muyum? otuz yılımı kokmuş yatağında nasıl da geçirdim tanrım, niye gitmedim, çok pişmanım, çok çok çok pişmanım, şu elin adamını sonuna kadar niye bekledim, boğuluyorum pişmanlıktan... otuz yıldır pusu kurdun bana, delice oyunlarla oyalanın beni, bulaşık eldivenlerimin içini hamamböceği doldururdun, ayaklarımı gizli gizli güneşte kuruturdun, gül getirirdin koklasam kurt çıkardı içinden, suyuma tuz, yatağıma kum serperdin, beni kaybetmemek içinmiş, kaybetmemek biz tanıştığımızda bile kayıp değil miydik... otuz yıl aşağılık müdürlerini, iğrenç yüksek tabakadan konuklarını bana ağırlattın, eşine dostuna bayram kartlarını bana yazdırttın, delerdi yorganı ayak tırnakların da ben iğreniyorum diye kes-mezdin, saçlarını sirkelemeden sevişmezdin benimle. mehmet'le de hogart'la da sevişmemi hazırlayan sendin, yaptıramadın ama, yaptığı-mı san dırdım hep sana yaptıramadın işte, sevişmedim senden başka-sıyla sevişmeyeceğim iste! ne istedin, neden sınayıp durdun hep budala, ben kötülesem sen güçlendin, sevinsem hastalandın, eğlensem ölmeye kalktın, seni aldatmalıydım, aldatmalıydım... (tabutunu en ucu-zundan ısmarlayacağım, vefat ilanım bile vermeyeceğim gazeteye) ağlıyorum ya ağlıyorum! gebe kaldım da bir kez olsun "güzel gebem" dedin mi bana, "benim melek hamilem" ya da...(ikramiyeni aldığım gün aşk seyahatine çıkarım, türkan'ı da yanıma alırım o ayarlar işleri.) dokuz ay o sözü bekledim: "bir tanecik temiz hamilem benim?" dedin mi ha, dedin mi? ne olurdu deseydin, ne olurdu! başkalarına benzemezmiş o! ne olurdu yani benzesen, ne olurdu?... "bir tanecik temiz hamile!'' hih! biz neden herkişiler denli olamadık? bak insanlara, biraz daha ölmede bak şu insanlara; bıkmadan usanmadan, birbirlerine gidip geliyorlar, eski konuştuklarını yeniden konuşuyorlar, yeniden çaya şeker koyup içilir, eller sıkılır, "allahasmarladık, bizde bekleriz, güle güle", "çocukların gözlerinden..? ehh! elinin körü ömür boyu, ama yaşamak budur işte, türkân "her şey yaşanmalı" der, içicem işte! bir yudum bile yok sana, içerek kutlayacağım ölümünü böyle... öksür, istediğince öksür boğuluyormuşçasına kandıramazsın beni; öksürsen taş firlatırsın gırtlağından, gülsen kum sağanağı, ölmene izin vermeyeceğim, gözlerinin önünde konuşa konuşa, yıllar süren konuşmalarla sevişeceğiz, çıkaracağım iş çıkaracağım böyle, senin sakladığın her sözü o sözleyecek bana, yıllarca uzun uzun... kiminle mi? kiminle mi?...
Sayfa 54
·
21 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.