Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sipahilerin komutanı konuştukça, Sultan Selim bir gün önce yeri göğü dolduran gücünün bir elbise gibi üzerinden sıyrılıp alındığını hissediyordu. O güç, o kudret gidiyordu da "Durun, nereye? Siz bana aitsiniz, benimsiniz!" diye bağıramıyordu. O kuvvet azaldıkça da sarayın şu avlusundaki öbür insanlara dönüyordu. Normal zamanlarda göğe yükselen o güç böyle sıkışık anlarda, tam gerektiği durumlarda kar gibi eriyordu. Sultan Selim bunu duyumsayınca biraz yumuşadı. "Bak oğul, bu olay bitince seni paşa yapacağım, paşa... Şimdi git, onlarla konuş. Bölükbaşıları çağır, söyle... Hepinize yüksek rütbeler vereceğim. Haydi göreyim sizi, toparlanın, sıkı durun. Bostancılara ne oldu?" "Sultanım Bostancıbaşı Şakir Ağa'nın kellesini kestirip isyancılara yolladınız ya... Bostancılar çil yavrusu gibi sağa sola dağılmışlardır."
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.