Merhabalar Bugün Tanzimat dönemi yazarı olan Nabizâde Nazım'ın Zehra adlı romanıyla geldim. Biz bu kitabı #heray2türkklasiği etkinliği kapsamında okuduk. Nabizâde Nazım'dan daha önce ilk Türkçe gerçekçi köy romanı olarak görülen Karabibik'i okumuş ve sevmiştim. Kitaba geçmeden önce biraz yazarımızı tanıyalım. Nabizâde Nazım 1862'de İstanbul'da doğdu. Anne ve babasını genç yaşta kaybeden Nazım, mutsuz bir çocukluk geçirdi. Yüksek öğrenimini Kara Askeri Yüksek Okulu'nda yapan yazar, oradan Kara Harp Okulu'na geçerek öğrenimine devam etti. İlk yazısı olan "Esaret" başlıklı denemesini 1880'de Vakit Gazetesi'nde A. Nazım imzasıyla yayımladı. Kendi okulunda askeri öğretmenlik yapan yazar, iki yıl araştırma ve keşif için Suriye'de görev yaptı. 1890'da Karabibik adlı eserini yayımlayan yazar, 1891'de çıkmaya başlayan Serveti Fünun dergisinin de ilk yazarlarından oldu. Nabizade Nazım henüz 31 yaşındayken, kemik vereminden vefat etti. ************************** Gelelim kitabımıza Zehra, Nabizâde Nazım'ın vefatından sonra ilk defa 1894'te Serveti Fünun'da tefrika edilen ve 1896'da yayımlanan romanıdır. Bu roman edebiyatımızda psikolojik roman olarak kabul edilmese de, psikoloji unsurlarının kullanıldığı ilk roman denemesi olması açısından önemlidir. Kadın kavgalarının ve kıskançlıklarının ön planda olduğu romanın arka planında İstanbul'un Tanzimat sonrası dönemini okumak mümkün. Bir aile faciasının anlatıldığı Zehra, natüralist bir üslupla yazılmış. Açıkçası kıskançlık ve nefret duygularının insanları ölüme kadar götürdüğünü görmek üzücüydü. Bu tarz bir kıskançlığa artık hastalık gözüyle bakıyorum ben. Eğer siz de Türk klasiklerini okumayı seviyor ve yazarımızın kalemini merak ediyorsanız bu kitabı tavsiye ederim. Sanatla, kitapla ve sevgiyle kalın.

ZehraNabizade Nazım · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201911,4bin okunma

·

38 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yıldız