Yazarın çok merak ettiğim kitaplarından birisiydi. Zaten kısa bir kitap olduğu için nelerden bahsettiğini anlamak kolaydı, uzun olsaydı konular biraz dağılacağından toparlamak zor olabilirdi. Evvela daha evvel okuduğum konuları içerse de bazılarını yeniden okumak kadar bazılarıyla ilk defa karşılaşmak da bir o kadar iyiydi diyebilirim. Biraz daha yüzümüzü gülümsetme çabasında olan bu eser aslında iyi bir dram kitabı gibi düzenlenmiş. Henüz başlardan bir benzetme, gülümseten bir yazıyı burada eklesek ilk seferde güleriz ama ikinci okumamızda yüz hatlarımız gerilebilir. Bazı durumları anladıktan sonra. Nasıl mı? “Muhafazakarlık, muhafaza ve kar kelimelerinden oluşuyordu. Özal, AL hecesi ile bitiyordu. Muhafazakar ile Özal’ı alt alta yazıp son heceleri ayırdığımızda ‘Kar-Al’ çıkıyordu. Milliyetçi ve muhafazakar düzenimizin özeti bu iki hecede saklıydı sanki.” Bir grup çıkmış işini istediği gibi yönetmiş, bir grup hep varmış işleri yürüyen, bir grup ise sürekli bunlara destek olur, desteğini oyunu sakınmazmış. Hepsi bir şekilde ilerlerken son grup yerinde sayarmış. Arap seviciliği yayılmış, Müslümanlığa laf atmıyorum buraya dikkat, Araplar gelmiş buralarda kral olmuş, sefa sürmüş; buranın halkı ise sefil, aç susuz gezmiş. Kısaca tarihin ortanca çocukları kendi ülkesinde istenmeyen adam durumuna düşmüş. Parası olan sefa sürmüş, olmayan aynı düzenin cefasını çekmiş. Kimileri var gücüyle çalışmış, ay sonunu zor getirmiş; kimileri çalışanın hakkını çalmış onların üstünden yan gelip yatmış. Vay vay vay vay... İlginçtir Hayvan Çiftliği tüm dünyada popüler olmuş yayılmış, ülkemizde de yüzbinlerce okuyucuya ulaşmış; Uğur Mumcu ise toplamda o başarıya ulaşamamış unutturulmuş. Eleştiriler aynı, bahsettikleri konu aynı, düzelmesini istedikleri ve bekledikleri kişiler aynı, halk için yazılan eser olmaları aynı. İşte kendi değerlerimiz bize böyle unutturulmuş. Kendimi bundan ayırıyor muyum? Asla. Ben de önce o kitabı okumuştum, bu kitapla çok sonra tanıştım. Hepimizde var hata ama farkına varmışız. Uyutulanlar arasından çıkmak için az da olsa çabalamışız, durumu kabullenmemişiz. Espriyi bir kenara bırakacağız. Sağ sol kavgasını da görmezden geleceğiz. Çünkü düşünmemiz ve farkında olmamız gereken durumlar var. İyi bir evde mi oturuyoruz, fiyatlar karşısında eziliyor muyuz? İstediğimiz her şey çok mu pahalı, iyileştirmek için neler yapılıyor? Evde, ocağımızda çorba kaynıyor mu bu sorulara cevap vereceğiz. Daha da özümsenmesi gereken çift taraflı davranmamak. Araba alınca sarı sitelere girip 50 olanı 100 yapıyor muyuz? Kiracı geleceği zaman 3’e 5 diyor muyuz? Kendimizi sorguluyor muyuz? Yani tek tarafı değil bunları da düşüneceğiz. Genel olarak karşılıklı işlerde biz ne kadar iyiyiz, ne kadar kendimizi ne kadar ortak işi düşünüyoruz bunları da sorgulayacağız. Bütün toplum olarak bunları yaptığımızda zaten A-B-C ülkelerini konuşmayacağız. Kendi oturmuş, DÜRÜST ve DOĞRU sistemimiz üzerinden ilerlemeyi başaracağız. Oldukça başarılı ve iyi noktalara dikkat çeken bu eseri ısrarla tavsiye ediyor, hepimize iyi okumalar diliyorum..

Liberal ÇiftlikUğur Mumcu · Tekin Yayınevi · 1993333 okunma

·

169 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sadık Kocak