“Hepimizin engelleri var. Sizinki ne?” Gönlünüz engelli olmasın yeter. Hayatın hepimize kendini gösterdiği bir yanı vardır. Bazılarımızaysa çok başka bir yanını gösterme gücü. İnsanın doğası gariptir. Doğumdan önceki nedenlerden tutun doğum sırası ve sonrasında her türlü önlem ve korumaya muhtaçtır. Bazense hiçbir önlem ya da gerekçe açıklama olmaksızın yaşamak bir engeller silsilesi ile serilir insanın önüne. “Bir insan teşhis tablosundaki isimlerden çok daha fazlasıdır.” Melody de öyle özel çocuklardan biri. Bir teşhisten çok fazlası. Kendimi ifade edecek gücüm yok ama ben sizin kalıplarınızdan ibaret değilim diyor; çığlıkları, tekmeleri, ağlamasıyla. Kendini ifade edecek karşılıklı iletişimin bir gücü yok. İçini dışına yansıtmanın yolu tercihine değil zorunda olduğu bir duruma bağlı. Bu yüzden kelimelere çok bağlı. Kelimelerin gücünün çok farkında, çok düşünüyor ama her düşüncenin sese ihtiyaç duyduğunu da çok iyi biliyor. Oluşturamadığı seslere. İç diyalog ve dış diyalog ne demek önemleri anlatıyor. “Tüm insanlar kelimelerin gücünün farkında değil.” Bize söylüyor, kendini normal ve hep normal kalacak sanan bizlere. Değiliz, hiçbir önemin farkında değiliz. ...olsak, farkında olabilsek... konuşabilmenin, anlayabilmenin ne kadar kıymetli olduğunu bir bilsek... ve fark etsek, dilin ne kadar esnek olduğunu. Anlatımın kelimelerden güç aldığını ve doğru sözcüklerin kullanımını. Mesela; dilimizde çeşitli nedenlerle herhangi bir sosyal, bilişsel, ruhsal engelleri olanlar için farklı sözcükler kullanılabilir. Kör, sağır, dilsiz, zihinsel, felçlik,... down sendromlu, otizimli, öğrenme güçlüğü... olanlar için toplumda “özürlü” sıfatı ile yaygın bir kullanım var. Oysa bunun yerine çok daha doğru sözcükler vardır. Ki “özürlü” kelimesi rencide edici olduğu için kanunen kaldırılmıştır. 3/5/2013 Tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 nci maddesiyle bu Kanunun Adında yer alan “Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması” ibaresi “Engelliler” olarak değiştirilmiştir. Özürlü: Bozukluğu, eksikliği, kusuru, sakatlığı olan. Engel: Bir işin gerçekleşmesini önleyen neden, bir işi yapılamaz duruma sokan şey. Engelli: Doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar veya kaza sonucu oluşan sakatlıklar (vücudun görsel / işlevsel/ zihinsel/ ruhsal farklılıkları) öne sürülerek, toplumsal/ yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanan, engellerle karşılaşan kişi demektir. Özel: Yalnız bir tek kişiye, bir tek şeye ya da bir tek amaca ilişkin olan, ayırt edici bir niteliği, yönü bulunan. Özel çocuk denir? Otizmli, down sendromlu... özel çocuklardır. Ayrıca okulla birlikte çalıştığımız kaynaştırma öğrencilerine de özel çocuk diyebiliriz. Melodi, bu durumu çok güzel anlatıyor. Empati kurmanın aslında özeller için çok daha önemli bir şey olduğuna vurgu yapıyor. Özel bir çocuk ne demek biliyor musunuz? Vah vah, günah, nıççç... sözleri ile acınan bir insandan çok fazlası. Bir baba için; “Hayatın hiç kolay olmayacak küçük Melody, eğer yer değiştirmemiz mümkün olsaydı, bunu anında yapardım. Biliyorsun değil mi?” Bir anne için; “Kızım için her şeye cüret ederim.” Melody kendi gibi herkesin dünyasına davet ediyor sizi. Kitabın dili oldukça sade. Ortaokul öğrencileri de okuyabilir. Hatta otizm haftası gibi özel günlerde etkinlik yapılabilir ve kaynaştırma olan, etrafta olan, kardeş olan, akraba olan özel bireylere farkındalık kazandırılır ve hayatlar kolaylaştırılabilir. Okuyun, okutturun. Fark edin, fark ettirin. Düzelecek her yolda bir noktayız. Keyifli okumalar!

İçimdeki MüzikSharon M. Draper · Timaş Genç Yayınları · 202130,3bin okunma

·

63 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sevgi