Gönderi

120 syf.
10/10 puan verdi
Aşk
platon’a göre aşk bulunan, bizi bekleyen bir şey değildir. aksine yetiştirilen, sıkı çalışmaya dayanır. aşk kavramı karşımızdaki kişinin nesnel sahip olduklarından ortaya çıkmaz. aşk için bir duygusal ya da cinsel çekime gerek yoktur. bağ kurduğun kişiyle birbirine ilham verdiğin, bir şeyler paylaştığın, birbirinizin gelişimini desteklediğin o bağa aşk denir. günümüzdeki aşk kavramıyla hiçbir şekilde bağdaşlaşmayan bir kavramdır aşk. özetle aşk hakikatı ve gerçeği görme yolunda birlikte yapılan ruhsal bir yolculuktur. buna göre platon’un bu görüşü aşkın bir duygu bataklığı olduğu ifadesini köreltmektedir. aşk; biriyle yaşanan mutluluk, heyecan ve tüm bu güzel gözüken duygu karmaşalarının tanımı olamaz, olmamalıdır. aşkla sevginin ayrımı da tam bu noktada gelir. birine beslediğiniz sevgi duygulardan oluşurken; aşk dediğimiz bu olgu beraberinde ek olarak bu duyguları yanında taşır. tüm bunlar bana göre aşk karşılıklı mıdır yoksa karşılıksız mıdır sorusuna da cevaptır. evet aşk karşılıklıdır ve aşık olan iki kişinin de ruhuna iyi gelir. karşılıksız olan tek şey aşkla beraber oluşan duygulardır. bizim yıllardır inandığımız aşk kavramı ise aristophanes tarafından ortaya sunulmuştur. ona göre insanoğlu ilk yaratıldığında iki farklı insan bedeninin sırttan birleşik olarak bütün olduğu bir varlıktır. bu varlık zeus’u kızdırdığı için lanetlenmiş ve zeus kendi başına bir bütünlük arzeden bu varlığı tam ortadan bölerek iki parçaya ayırmış. böylece başlangıçta iki kafası farklı yöne baktığı için bölünen tarafını hiç görmeyen canlı diğer yarısını kaybetmiş. bu yüzden yaşadığımız dünyada insanlar aşk adı altında tam da bu efsanedeki gibi diğer yarısını arıyor ve aşkın bu olduğunu sanıyor. bunların üzerinde yoğun bir şekilde düşündüğümde platon’un aşk tanımı bana daha yakın geliyor. bana göre aşk insanın ruhuna iyi gelen, öğrenmek ve anlamaya dayalı bir olgudur. bu aşkı yaşayan kişilerin aralarındaki bağ güçlendikçe aslında birbirlerine muhtaç olmaya başlarlar yani aristophanes’in düşüncesine zıt olarak bu aşk büyüyüp yeşerdikçe insanlar birbirlerini tamamlarlar aslında. bu yüzden diğer yarılarını kaybetme korkusu insanlarda kıskançlık, güvensizlik, yetersizlik gibi hisleri doğurur. bu hislere kapılan insanların aralarındaki aşk bağı kopar ve iki tarafta bu aşk acısı denilen çaresizliğin ortasına düşer. o yaşanılan aşk her zaman onların ruhunun bir parçası olarak orada kalır. aşk dünyanın başından beri var olan bir olgu değildir. sonradan ortaya çıkmıştır. insanların düşünme, kavrama, sorgulama ihtiyaçlarıyla birlikte evrilmiştir.
Şölen - Dostluk
Şölen - DostlukPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20194,076 okunma
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.