Antalya'da bir kuyumcu. Bu kuyumcuda çalışan, asıl işi tezgahtarlık olmayan ama hayatın oraya sürüklediği bir tezgahtar; Kozan. Ve Kozan'ın o günkü avı olan turist bir aile. Kitap, iki buçuk saat boyunca tezgahtar ve alıcılar arasında geçenleri anlatıyor. Sonunda şaşırdım, ki ben böyle sonları çok severim. Kitapta beni zorlayan tek şey kullanılan dil oldu. Sık sık tekrarlanan bazı kelimeler ( yumoş tram ahçik gibi ) kitaba odaklanmamı başlarda zorlaştırsa da kısa sürede alıştım ve oldukça keyifle, merakla okudum. Bu , ikinci Hakan Günday kitabımdı, yine çok sevdim. Tavsiyemdir.