Bir portre etrafında şekillenen, birbirine bağlı öykülerden oluşan ve beni Tomris Uyar ile tanıştıran kitap Otuzların Kadını. Kapak tasarımında kullanılan renkler, tonlar gibi soğuk bir arka plan var anlatılanların ardında; gerek kişisel gerek toplumsal. Dönemin siyasal olaylarının gölgesinde geçen hayatlar, bir de o hayatların içinde var olmaya çalışan kadınlar… Anlaşılmayı bekleyen, özgürlüklerini isteyen, toplum normlarına ayak uydurmaktan bıkmış kendince varolabilmenin peşinde kadınlar… O kadınların peşinde de mahalle baskısı, sorunlu evlilikleri ve içsel mutsuzlukları…
Kadına, onun toplumdaki yerine, mücadelesine kadın gözünden güzel bir bakış Otuzların Kadını. Keyifli okumalar!