Herkesçe bilinen bir sözü var bu coğrafyanın; "Bir musibet bin nasihatten yeğdir" diye. Gönlü zengin Timon'un başına da böyle bir şey gelir. Saçıp savurur elinde ne var ne yoksa dostları için. Dost kavramına her şeyini bağışlar ama gözü burada kör olmuştur Timon'un. Tüm mal varlığını saçıp savururken altına girdiği yükümlülüklerden kurtulamayacak duruma gelir ve dostlarına el açtığında, onların kapısını çaldığında geri çevrilir Timon. Shakespeare'nin bu oyunu için üç bölüm göze çarpar. Timon'un; -lüks yaşamı -başının sıkışması -dünyaya küsmesi Diğer oyunlarına göre, şanlı oyunlarına göre zayıf kaldığını düşünen bir kesimi vardır Atinalı Timon'un kritiğini yapan yetkin kişilerin. Bir kesim de bu oyundaki şiirselliği göklere çıkarır. Basit bir ana temaya şatafat mı yüklemek gerekir illa yücelmek için. Süslü laflara mı başvurmalı illa Shakespeare... Diğer oyunlarının yanında "bence" yerini hak ediyor Atinalı Timon. İnsanlık üzerine edilen beddualar, lanetler ile birlikte espriler de içeren karşılıklı atışmalar da var kitapta ve bence hem eğlenceli bir yön taşıyor hem de ne olduğumuzu yüzümüze vuruyor. Shakespeare bu. Okunur ve ders alınır.

Atinalı TimonWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20081,753 okunma

·

89 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.