Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Türk edebiyatında ilk psikolojik roman yazarı olmasının hakkını fazlasıyla veriyor Peyami Safa.O’nun insan ruhunun ve psikolojisinin derinliklerine öyle kıvrakça bir süzülüşü var ki takdir etmemek elde değil.Üstelik böylesine incelikle roman içerisinde roman ve o romandan alıntı teknikleriyle okuyucuya kendi iç dünyasını şeffaf bir şekilde ama aynı zamanda bir o kadar temkinlice yansıtmıştır. “Namütenahiye giden bir ben silsilesi içerisindeyiz.”diyor Safa bir yerinde romanın.İşte bu cümleyle özetliyor ruh halini ve diğer karakterlere de bu ruh halini yansıtıyor yazarken.Örneğin evlilik teklif ettiği Mualla; “Korkuyorum,sizden değil,sizden ve kendimden,yaşamaktan korkuyorum.Şimdiye kadar bunun için evlenmedim. Her şeyde tereddüt ediyorum.”şeklinde cevap verir. Mualla aslında kendisinden korktuğunun bilincindedir.Batılı eğitim almıştır fakat hiçbir zaman bir batılı kadın kadar özgür olamayacağını düşünmektedir. Batıdan aşığını ya da eşini bırakıp Türkiye’ye gelerek yazarla dostluk kuran Vildan da aynı tereddütün buhranları içerisindedir.Muharririn Ona söylediği; “Sen hayatta her şey yapmış bir kadınsın.Fakat hiç birine alışamamış hiç birinde ihtisas kazanamamışsın evlendin fakat tam manasıyla zevce olamadın,sevdin fakat yekpare bir aşkın olmadı bir çok hadiseler en büyük ihtirasının billurunu kırdı seyahat ettin,fakat sende bir seyyah melekesi teşekkül etmedi...bir çocuk saflığıyla en basit yalanlara inanabilirsin fakat hiç bir şeye iman etmiyorsun.” sözleri Onun Batı gelişmelerinin,Avrupalılaşmanın ve gelenekselciliğin etkisinde kalan Vildan ve onun gibi kadınların aradakalmışlığı ve tereddütünü yansıtmaktadır. Vildanla birlikte o dönemin avrupalılaşmaya imrenen kadınlarının evliliğe karşı olmalarını da bir nevi eleştirmiş ve Batıyı da özenilmeye ve imrenilmeye öyle pek de layık görmemiştir,hatta kurtulunması gereken bir çamurlu çukur gibi görmüştür. Romandaki “İnanmakla inkar arasında tereddüt,ferdi ve içtimai temayüller arasında tereddüt; ‘moinin kendi üstüne doğru saldırışından başka bir şey olmayan kendi kendini tahrip aşkıyla yaratıcı hırslar ve sevdalar arasında tereddüt..”sözlerinden de anlaşılacağı üzere muharrir (yani romanın içindeki romanın yazarı)kişinin içinde yaşanan bu tereddüdün sebeplerinden birinin de toplum kaynaklı olduğunu ifade etmiştir.Hakikaten bunu romanda yer verilen şu sözlere bakarak anlayabiliriz ;insanlık 1918’den sonraki kadar hiçbir zaman tereddüt etmemiştir bu muhakkak fakat muharrir de büyük bir harbin sarsıntısını yıkılış zanneden imansızlardandır.1.Dünya Savaşı yıllarından sonraya denk gelen romanda o dönemde yaşanmış toplumsal hadiselerin bireyin bilincindeki yansımaları da ele alınmıştır.Bu yansımanın öznesi de muharrirdir.Bunun yanısıra Peyami Safa burada bahsedilen harbi bir yıkılış biçiminde görmemek gerektiğine dikkat çekmiştir.Zira harp yanısıra bir kurtuluşu sembolize eder. İşin özeti Peyami Safa yine yazmanın hakkını vermiş.Bana göre kalemi hep kuvvetli O’nun. İyi okumalar…
Bir Tereddüdün Romanı
Bir Tereddüdün RomanıPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20207,1bin okunma
·
158 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.