Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Denizli Destanı
Her horoz kendi çöplüğünde Denizli horuzu her yerde öter Ne güzel dağların var Denizli Mavi mavi yeşil yeşil tüter Horozun hakkını horoza Dağların hakkını dağlara verelim Al gözüm kınalı paleti ele Şöyle ressam gözüyle seyredelim Al gözüm seyreyle Denizli pazarını Sittin sene beklemiş durmuş ressamını, yazarını Ama bizler bu yurdun aydın geçinenleri Elimize kâğıt kalem geçer geçmez Evvelâ Galata'yı çekmişiz sineye sonra Şişli'yi Gözüm körolsun duydumsa Minicik horozlardan başka kimseden Denizli'yi Dostlar günahı vebali boynumuza Öyle lök gibi oturmuş kalmış Öylesine saplanmışız ki İstanbul'a Bir türlü atlayıp kalemin sırtına Üsküdar'ı aşamamışız Zeybeğini oynamış, Zeynebini söylemiş Horonunu tepmişiz Anadolu'nun Halayını çekmişiz ama Çilesini çekmeye yanaşmamışız Al gözüm seyreyle Denizli pazarını Bursa'da, Gönen'de, Çorum'da Artvin'de görmedim benzerini Pazar dediğin böyle kurulur Şehrin ortasına allı pullu Uçsuz bucaksız bir kilim serilir Kilimde kaç çeşit nakış varsa Bal olur, petek olur, bakraç olur Bebek olur, beşik olur dizilir Develer geçer ağır ağır, bir çıngırak sesidir Erir şeker gibi Sırım gibi delikanlılar salınır Bir bolluk, bir bereket, bir bayram havası eser Göz doyar doymasına yürek burkulur Hepsi hoş, cana yakın bizden ama Bu ortaçağ kokusu nedir? Adını bilmediğim bir yerlerde Ey Gaziler türküsü söylenir İçimde bir şeyler devrilir, burkulur, sızlar Amanın beş yüz yıl önce de Tıpkı böyle kurulurdu bu pazar Tıpkı böyle çömelirlerdi toprağa Al topuklu beyaz kızlar Al gözüm seyreyle Denizli pazarını Ak hayale sığmayan şeyler koyun koyuna Dünümüz, bugünümüz, yarınımız Kırmızı biberlerinden tut plastik kemerine kadar Çalısı, çırpısı, bakracı, balıyle DDT'si, bit tozu, naylon peştemalıyle Bir yanağında sarısı sıtmanın Bir yanağında alıyle Ammesi, mevlûdu Mızraklı, mızraksız ilmihâliyle Zaloğlu Rüstem'i Jack London tercümesi Seksoloji mecmuasıyle Tarzan'ı, Truman'ı Kel hocası, kör hacısı Kürd imamı, kurt yobazıyla Varımız yoğumuz, köyümüz künyemiz karşısında Al gözlüm seyreyle Denizli pazarını Helep de burda arşın da Al gözüm seyreyle Denizli pazarını Bir yanda tulum peynirleri tıklım tıklım dolu Hâlâ münasip taraflarında sallanır durur Dananın kuyruğu. Lezzetli olmasına lezzetli mübarek peynir Ama bir güzel tıraş edilmezse saçı sakalı Zor yenir yutulur Peynir tulumlarının üstüne bir ip gerilmiş İpe mandallarla resimler asılmış Al gözüm seyreyle dünya güzelini Haspam yarı çıplak yatmış uyumuş Bastığı yerleri güller bürümüş Güzelin yanıbaşında Fatih çekmiş kılıcını Sonra müşir üniformasıyla Atatürk Gözleri çakmak çakmak Bir savaş alanı Mehmetçik sermiş düşmanı yere Almış hıncını Daha sonra İnönü, Çakmak, Bayar Derken sinema yıldızları, kovboylar Resimli türküler Türkülü resimler Şarkılar Bir elinde hıyar nazik nazik soyar Dağdan kestim kereste Kuş besledim kafeste'ler Naylon güftelere plastik besteler Al gözüm seyreyle Denizli pazarını Bir kilim, bir heybe, bir nakış Dünyada eşi emsali görülmemiş Bu ne sabırdır Allahım bu göz nuru nedir? Amman nakış deyip coşma Mernuş Sittin sene önce de aynı kilim, aynı heybe, aynı örgü Aynı tezgâhlarda böyle dokunurmuş Yine aynı yün, aynı iplik, aynı tezgâh, aynı eller Ama aradan neler geçmiş, neler geçmiş, neler... Al gözüm seyreyle Denizli pazarını En güzelle en çirkin En fakirle en zengin En uzakla en yakın İç içe, göz göze, diz dize Nasıl anlatırım hepsini size Dal gibi dalyan gibi kızlar gördüm Çivi gibi delikanlılar Yüzlerinden sevinç, umut, sağlık taşan insanlar gördün Tepeden tırnağa nakış içinde her şeyleri tamam Sonra çocuklar gördüm çocuklar Taş çatlasa anlatamam Bir emzikli ana gördüm 14 yaşında Hangi dert hangi acı yakmış kavurmuş Bir delikanlı gördüm kördüğüm olmuş Vakitsiz harmanlar gibi savrulmuş İnsancıklar gördüm yaşları belirsiz Çocuk mu? Ana mı? Gelin mi? Ömrünün sonunda mı, başında mı? Yedi yaşında mı, yetmiş yaşında mı? Hele bir tane gördüm ayan beyan sıtmalı Gözlerinde ölüm vardı Ölüm gözlerinin dibinde Kuyuya düşmüş bir bakraç gibi parladı Bir yamalı bohça sırtında mezarı Azrail boynuna takmış hızarı.
Sayfa 233 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / Merhaba YeşilKitabı okudu
·
100 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.