Yas ve ölüm bilgeliği yoluyla tanıştığım yazar... Bazen bazıları bir şeyi anlatırken çok yapay gelir yavan gelir ve sizin onu içselleştirmeniz çok mümkün olmaz ama ben bu yazarı dinlediğimde yasta demlenmiş olduğunu derinden hissettim ve etkilendim. Yazdığı kitaplara baktığımda yas ile ilgili bir kitabı olduğunu görünce, gerçektem sevindim. (ne yazık ki yas ile ilgili Türkçe olan çok az kaynak var ve tabii bunu dillendiren çok az yazar...)
Kitapla ilgili konuşmadan evvel yazardan bahsetmeden geçmek haksızlık olur. Yazarın kendisi akademisyen ve ayrıca yas danışmanı. Yazar eşini ne yazık ki 2002 yılında bir suikast nedeniyle kaybediyor. Bu nedenle kitabı yazarken kişisel deneyimlerini de samimiyetle paylaşıyor. "Yaşlı ve yorgun bir öfkem var" cümlesi bana çok çarpıcı gelen ve zihnimde yer edinen blr cümle.
Yazar kitap aracılığıyla hem yasını dönüştürüyor hem de satırları okuyanların yanında oluyor.
Kitap birçok kaynaktan, yazarın kendi deneyiminden, filmlerden, dizilerden bol bol beslenmiş. Satırların bir çoğunda yazarın "yalnız değilsin" "seni anlıyorum." "yaşadığın doğal" sesi eksik olmuyor .
Kayıptan sonra geride kalan için bilinçdışı devasa nitelikteki korkulardan biri kaybettiği kişiyi unutmak, eskisi gibi sevmemek, geride bırakmaktır. Narrative terapi bu duruma şöyle bir bakış açısı getirir: " İnsanlar kayıplarına "güle güle" demez tam aksine "yeniden merhaba" der. " Yazar da bir çok yerde buna benzer bir bakış açısının altını çizer ve bu bence çok kıymetli bir şey.
Kitapta yazar bazı yerlerde sık tekrara düşmüş olsa da bu çok göze batmıyor.
Genel olarak istifade edilesi bir eser.