Tarih bakımından Mondros Mütarekesi'nin bana göre manası:
Ölüm kararı verilmiş Türk milletinin her türlü müdafaa vasıtalarından ayırtılarak dişinden tırnağına kadar silahla ve eli satırlı
düşmanın önüne boynu, kollan, ayakları bağlı olarak atılıvermesidir. Tarih bunu böyle anacaktır. Ve diyecektir ki, Türk milletine bu
reva görüldü. Fakat o, kasapların elinden kullanılması idi ve kurtuldu. O bu kadarla da kalmadı, kasapları yakalarından tuttu, yere
vurdu. Satırı ellerinden aldı, başlarında paraladı ve sonra bütün
mazlum milletlere kurtuluşun, esaretten kurtuluşun yolunu, yollarını gösterdi, öğretti.
Türk genci, yine unutma ki, en medeni millet, dövüşmesini en
iyi bilendir. Her şeyi kasıp kavuran yıldırımlar, yalnız onu, başlarında büyük şefleri ile kadın erkek, çoluk çocuk dövüşen Türk milletini tarihin göğsünden söküp alamadı. Millet ünlü şefi ile şimşekli boralar, dağlar gibi yuvarlanan hınç dalgaları önünde bir kaya parçası gibi durdu. Kayaya çarpanlar aşamadılar; onun eteklerinde
paralandılar parça parça dağıldılar.