Gönderi

Zaman Hüseyin'i haklı çıkardı galiba ya
Sema gittikten sonra ağabeyi, Hüseyin'in yakınmalarını dinledim. "Akılsız bu kız komutanım" diyordu; — Her gün altı saat yol yürüyor, mektebe gitmek için. Bir dolu da masraf. Hepsi boşuna. Yallah onun mektep parasıyla bir ağıl dolusu keçi, koyun alırdık. İçimden bir öfke seli yükseliverdi. Karşımda oturan genç adamın boğazına sarılmak, bağırmak: — Be akılsız, be insafsız adam... Sizlerin bu sefaletten, bu cehaletten, bu kopkoyu baskıdan kurtulması, insanca yaşaması o küçücük kız ve onun gibilerin başarmasına bağlı... Bunu göremeyecek denli kör müsün... Demek istedim. Ama hiçbir şey diyemedim. Daha fazla dinlememek için apar topar terkettim evi. Bir daha hiç yolum düşmedi o taraflara. Küçük Sema'yı, o kocaman gözlü kızı bir daha hiç görmedim. Edebiyat Fakültesi'ni kazandı mı? Yoksa değeri fazla düşmesin diye ilk çıkan talibe satıldı mı? Ve başlık parasıyla bir ağıl dolusu keçi, koyun alındı mı? Öğrenemedim.
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.