Bize söylenenler pek doğru değil gibi görünüyordu. Oralarda (Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun adı aramızda "Oralar" olarak geçerdi. Sanki öyle bahsedilince daha az tehlikeli olacakmış gibi gelirdi.) üç-beş eşkiyanın devlete kafa tutmasının ötesinde başka bir şeyler olduğunu hissediyordum.