Klasik romanın beslendiği dış olaylar onda odak noktası değildir. İç dünyayı anlatan yeni bir biçim arar. Onun için önemli olan, yazarak kendisini yerine koyduğu insanın bilinçaltı süreçlerine girmektir. Dış olayları izleyerek değil, insanın içindeki ritmi izleyerek yazar.