Kapitalist düzenin insanı "mutlu olmak" konusunda tahakküm altına aldığını düşünüyorum. Modern insanın hayatı anlamlandirma becerisini kaybettiği ve "anlamı" mutluluk ve haz ile ikame ettikleri düşüncesi aklıma çok yatıyor. Anlamı haz ile ikame ettiklerinde anlık haz kayıpları yaşadıklarında dünyaları başlarına yıkılmış gibi yoğun deneyimliyorlar. Mesele herkesi mutlu olmaya teşvik etmek olmamalı. Mesele mutsuzlukla başetme becerilerimizin neden bu kadar gelişmemiş olduğu. Bize hep bardağın dolu tarafını görmemiz telkin edilir. Halbuki her zaman bardağın yarısı dolu yarısı boş değildir. Bazen bardak bombostur ya da bardak kırılmıştır:D yani sürekli meselelere iyi tarafından bakmayı dikte etmektense her duygu ile sağlıklı bir şekilde baş etme becerileri geliştirmeyi sağlamalıyız. Duygu paletinin her rengini her tonunu deneyimlemeye alan tanimadikca hayattan tam bir tat alamayacağız