Bu benim okuduğum üçüncü Engin Geçtan kitabı ama kurgu-roman türünde ilk olanı. Kesinlikle severek okuduğum bir eserdi. Nasıl sevilmez ki böylesi kültürlü, alanında duayen ve yaşamda bilge tavırlı bir şahsiyetin elinden çıkan bir kitap? Doğrusu en büyük motivasyonum Engin Geçtan beğenisi idi okumaya başlarken. Hatta Yalom okurken dedim ki neden bir Türk psikiyatrın yazdığı roman bulunmasın dimağımda? Tüm bu sempatime rağmen naçizane tenkitlerimi de aktaracağım. Kitabın zayıf yönü kurgunun bütünsel olamayışı idi bence. Takibi biraz zorlaştıran bir eksiklikti bu. Yanısıra zamansal bağlantılar daha tutarlı ve etkileyici geçiş unsurları barındırabilirdi. Bu sayede kendisinin de sevip ilgilendiği fizik konuları güzel bir zemin oluşturabilirdi. Ama her bir sayfada hayata dair çok etkileyici ve derinlikli cümlelerle karşılaşabilir okur. Yanısıra anlatım tarzına bakıldığında çok hafif de olsa Jack Kerouac'ın Yolda'sını anımsatan bir olay akışı gözlenebilir azıcık Umberto Eco mistikliğine bulaşmış bir çeşni ile. Bitirdiğimde Geçtan'ın diğer eserlerini okuma isteğim arttı, tarzını daha ileri taşıdığı bir romanı ile karşılaşma isteği ile. Keyifli okumalar dilerim.

Kızarmış Palamutun KokusuEngin Geçtan · Metis Yayınları · 2017242 okunma

·

307 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Usta ve Margarita