Oblomov değil, Ştolts’un deyimiyle Oblomovluktur. İlya İlyiç Oblomov’a aile bireyleri tarafından miras bırakılmış bir yaşam tarzı (yedim, içtim, doydum, uyudum, öldüm.) Gonçarov bu büyük eserinde kendi ülkesini geçmişteki Rusya’yı anlatmış peki “Oblomovluk” geçmişte mi kaldı…!
( Oblomov ve Zahar arasında geçen diyaloglar ilk defa bir kitap beni bu kadar güldürdü diyebilirim….Ama kalbimde bir hüzün bir boşluk tarif edemeyeceğim bir duygu bıraktı. Oblomov, Ştolts , Olga, Zahar sizlerle vedalaşıyor olmak beni zorladı. Okuduğum en iyi klasikler arasında ilk sırayı aldı diyebilirim.)
Keyifli okumalar. Sevgiler