Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

176 syf.
10/10 puan verdi
Julius Fuçik
Julius Fuçik
, (1903-1942) çocukluğunda tiyatro, müzik ve sanat ile ilgilenmiş, ondan sonraki dönemlerde okuma sevdası ile başlayıp yazarlık ile devam etmiştir. Babasının fabrika işçisi olması nedeniyle kendisi de babası ile bir çok defa vardiyalara gitmiş ve işçi sınıfının sıkıntılarını küçük yaşta görmüştür. Çocukluğunu ve gençliğini geçirdiği bu ortam üniversitede sosyalist hareketlere katılmasında etkili olmuş, özellikle bu hareketlerin dergi gibi basılı yayın bölümlerinde kendini göstermiştir. Dönemin Sovyetler Birliğine bir kaç defa giderek toplantılara katılmış ve 2 yıla yakında Sovyetler Birliğinde yaşamıştır. Dönemin Çekoslavakyasında Kominist Partinin üyesi olarak çalışmış ve bir çok yayının çıkmasında bizzat etkili olmuştur. Nazilerin Çekoslavakyayı işgali sırasında, tutuklandı 1.5 yılı aşkın Prag’da hapis yattı. Bu süre zarfında bir çok işkenceye maruz kalan
Julius Fuçik
Julius Fuçik
, ölümden dönmesine rağmen sağlam yapısı nedeni ile yaşamayı başardı. Hapiste kaldığı dönemde Çek Gardiyan ‘Adolf Kolinsky’nin kendisine gizlice kalem kâğıt vermesi ile hapishanede geçen yaşamını günlük şeklinde yazmaya başladı. Ve yine aynı gardiyan sayesinde bu yazılar gizli bir şekilde parça parça hapishane dışına kaçırıldı. Naziler tarafından ölüm cezası verilen
Julius Fuçik
Julius Fuçik
’in idamı Eylül 1943 tarihinde Berlin’de infaz edildi.
Darağacında Röportaj
Darağacında Röportaj
kitabı da parça parça dışarıya kaçırılan yazarın günlüğünün, 2 yıl sonra eşine teslim edilmesi ile basılarak gerçekleşti.
Darağacında Röportaj
Darağacında Röportaj
aslında tam bir dönem kitabı değil. Yazar bu günlükleri tutarken sadece bilinmek istemiş ve gelecek nesillerin üzerine inşaa ettikleri yaşamı, bazı insanların hangi işkencelerle, ölümlerle hapislerle yani bir insanın katlanabileceği sınırları geçen zorluklarla elde ettiklerini ölümsüzleştirmek amacı gütmüş. Kitapta beni en çok etkileyen kısım ‘işkence altında ki mahkumların gri rengi olmaz. Ya iyisindir ya da kötü. Ya arkadaşlarını satarsın ya da ölümü’ kısmı oldu. Bunun yanında mahkum, SS subayı, Çek gardiyanlar başta olmak üzere gerçek kişilerin birebir analizini yapmış. Hatta hapishanede ki genel ortam üzerinden savaşın gidişâtına tahminlerde bulunmuş ve gözlem gücünü güzel bir şekilde yansıtmıştır. Hapishanede yazılmış olması ve yazarın sosyalist düşünceye sahip olması elbetteki kitaba, o dönem şartlarında bir duygusallık katmış ( 2.dünya savaşı dönemi olması ve Rusya ile Almanya’nın savaşta olması düşünüldüğünde belki de objektif bile sayılabilir) ancak gerçek kişiler, gerçek hayatlar ve bu zor yılları yaşayanın yazarın bizzat kendi olması kitabın en etkileyici yanı. Dorlion yayınlarından ve Ruhi Akpınar çevirisi ile okuduğum bu kitabın dilini çok akıcı buldum. Anı ya da otobiyografik eserleri sevenlere özellikle tavsiye edilir.
Darağacında Röportaj
Darağacında RöportajJulius Fuçik · Dorlion Yayınları · 2021381 okunma
··
216 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.