#YeniÇeviri1001Kitap~~~
~~~Cehaletimizin başladığı yerde, daha ötesini göremediğimiz noktada 1sözcük oluştururuz, örneğin "ben" sözcüğü, "yapmak" sözcüğü ya da "acı çekmek" sözcüğü: - Bunlar belki bilgi dağarcığımızın ufku, ama birer "gerçek" değildirler.~~~
Cleave üçlemesinin ikinci kitabı olan "Sır" Sia yayınevini keşfettiğim :))) sırada yazarı daha fazla tanımak adına bakarken ölmeden önce okunması gereken yeni çeviri kitap olduğunu farketmemle heyacanla başlamama neden olan kitaptır... Benlik ve varoluşsal yorumlarla "kendini taklit" ya da yerine geçme olayıyla 1çok içimizdeki benliği tekliğe indirmek için oluşturulmuş, kurgusuna bayıldığım zeka ürünü 1kitap bence :)))
Axel Vander, sağlığı bozuk, yakın zamanda dul kalmış yaşlı 1adam, hem tartışmasız otoritesi hem de davranışlarına damgasını vuran vahşet ve şiddetle tanınan 1bilim adamı. Doğuştan Belçikalı olduğu, ayrıcalıklı 1yetiştirilme tarzına sahip olduğu Vander aynı zamanda usta 1yalancıdır.
~~~Bütün hayatım boyunca yalan söyledim. Kaçmak için yalan söyledim, sevmek için yalan söyledim, mevki ve güç için yalan söyledim, yalan söylemek için yalan söyledim. Bu 1yaşam tarzıydı: Yalan ve yaşam, neredeyse birbirinin anagramı. Ve işte bu becerideki ilk uygulamam, çıraklık sahtekârlığım beni mahvetmek için geri gelmişti.
~~~Pek değerli Profesör! Konferans müdürü sizi resmi olarak Torino'ya davet etmekten büyük 1onur ve muazzam 1memnuniyet duyar... Kısa ve hor gören 1not yazıp geri çevirmeye niyetliydim tabii ki, ama şimdi oraya gitmem ve kadının bana gelmesini sağlamam gerektiğini görüyordum. Eğer mahvoluşumla yüzleşeceksem, oradan daha iyi nerede olabilirdi ki?~~~
Gerçek kimliği karmaşık 1şekilde birbirine bağlı sayısız yanlışlık katmanının altında gizlenmiş, tanımadığı ve "Bayan Nemesis" olarak adlandırdığı genç 1kadın, bu yalanların en temel ve en yıkıcı olanını ifşa etmekle tehdit eder ve Vander, onu zararsız hale getirmekte hiç1zorluk çekmeyeceğine inanarak, Kaliforniya'dan onunla İtalya'da - en gizemli sırrın şehri olan Torino'da - buluşmak için gitmeyi kabul eder; fakat yanılır. Hem çılgın hem zeki, hem cömert hem de talepkar olan bu kadın, Vander'in geçmişinde sakladığı gerçeklere doğru isteksiz yolculuğunun ateşleyicisi olarak, kendi keşfi içinde olacaktır. John Banville, "Sır"da bize duygusal açıdan içimizde hisler uyandırırken dil ve imge açısından son derece zengin ve çok güzel söylemler sunacaktır benlik ve varoluş adına...
"""Kendim denen şey nedir?""" Sorgulaması içindeki durumda hayatım dediğimiz beklediğimiz 1mesajdan ibaretse, hayat döngüsünü de başka döngüler içinde ararken, aradığımız aslında basit, çok basit olabilir. Var olmak o katlanılmaz duygu içinde kendimize yaptığımız ihanetler, dünyanın sinsi önerilerini ima etme yöntemi ne tuhaftır. En son öğrendiğimiz şey, eğer ki insan ustalık isteyen hayatta kalma işinde başarılı olacaksa tarafsız olmalı, en azından inandırıcı şekilde öyleymiş gibi görünmeli ya da ne "ruh" var ne de mantık, ne düşünce, ne bilinç, ne tin, ne irade, ne de gerçek diyip, hepsi uydurma olduğuna inanmak...
Alışılmadık 1tarza sahip 1kitap olan "Sır" yazarı kesinlikle sevmeme neden olan kitaptır daha önce "Deniz" kitabını okuyup çok da sevemediğim yazar başka 1tarafta oldu şimdi, çok severek okudum, beklediğimden etkileyici 1kitap oldu benim için bu üçlemenin ilk kitabıni yani (sanırım ilk kitap bu) 
Güneş Tutulması nı daha çok merak ettim umarım bulabilir ve okuyabilirim 1gun. Herkese sağlıklı mutlu huzurlu keyifli okumalar dilerim...
·
272 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.