Her kitap içeriğini adından almayabilir.Tıpkı Hande Altay'lının bu kitabı gibi. İçerisinde ismi çağrıştıracak aman aman bir bölüm yok. Peki niye kitap bu ismi taşıyor ki diyebilirsiniz. Bunu baştan belirttim ki yazımın tamamını merak edip okuyun diye.
Çocukken beyinlerimize Kemalettin Tuğcu'nun üvey baba karekteri nasıl işlediyse artık kitabı okurken yazarın adını tekrar tekrar kontrol ettim. Bir dram ancak bu kadar benzer. Kötü bir baba başrolde fakat üvey değil. Ailenin diğer fertleri ise bir şey olsa da hemen birbirimizi gırtlaklasak psikolojisindeler. Aralarında ki tek bağ sadece kandan ibaret. Konu baştan belli eşine ve çocuklarına hayatı dar eden bir babanın zülmü ve sonrası... Sonrası beklenildiği gibi olmuyor. Ev ahalisinden önce babanın kendisisinin evi terketmesi de ayrı bir konu. Kalanlar ise birbirini yiyor sevgi yok merhamet yok anlayacağınız. Yoksulluk, değer görmeme, şiddet, hırs, gibi hepsi mevcut kitapta. Ta ki evin büyük kızının üniversiteyi kazanıp kendini başka bir şehre atana kadar dram hep aynı. Bundan sonraki bölümlerde ise konu zenginliğin paçadan aktığı eğlencenin dibine vurulduğu şaşalı yönde ilerliyor. Kızın talihi biraz da şans eseri zengin bir kızla yollarının kesişmesi ile tıkırında gidiyor. Fakir ama gururlu kız bir lokantada bulaşıkcılık yaparak ayaklarının üstünde duruyor gibi gözüksede zengin kızın evine yerleşiyor. Kira derdi yok, mutfak masrafını es geç, kıyafetlerde arkadaştan temin edilince ayaklarının üstünde durdu mu durdu, biz ona bakalım değil mi. Arada da bir iki trip atıp ben bu cemiyete ayak uyduramam havasına girsede gayet onlardan biri gibi olup çıkıyor. Bu kızın eski muhitinden bir sevdiği oğlan vardı ondan bahsetmedim değil mi? Hah işte bu çocuk evde verdikleri bir partide karşısına yıllar sonra çıkıyor. Fakir ama gururlu kızda bu aşkı unutamayınca bakın şimdi tantanaya. Niye mi? Niyesi mi var esas oğlan evinde besleme gibi kaldığı canciğer arkadaşının eniştesi olacakya işte ondan. Birbirlerine asla ısınamayan fakir kızla zengin kızın kardeşi şimdi bir adam yüzünden ne hale gelecekler kim bilir. Sonuç zaten belli faturanın kime kesileceği ortada. Arkadaş ben bu defa zengin kısma oyumu veriyorum. Sonunda çocukluk aşkı , unuttum, unutamadım derken fakir kızın fendi zengin kız kardeşi yeniyor. Ne yalan söyleyeyim yazar kızkardeşi biraz itici bir karekter olarak ele almış her şey gerçek hayatta öyle toz pembe olmuyor maalesef kız sivri dilli fakat gerçekleri söylüyor. Ama pembe dizi havasında olan kitabı okuyunca kelimeler öyle süslenip püslenip okura sunuluyor ki fakir kız kazansın diyesiniz geliyor. Dedim ya nitekimde öyle oluyor. Zengin kız evine aldığı fakir kız için bir değil hem de iki defa kendi öz kardeşini siliyor. Bu kitapta verilmek istenen mesaj kan bağı olmadanda insanlar aile olabilir .
Evet olabilir ama bu gerçekleşirkende etraf yakılıp yıkılıyorsa birileri hak etmediği şeylere maruz bırakılıyorsa işte o zaman ben bu fikre katılmıyorum.
Ah! ah!
O zalim baba yok mu bir aile nasıl paramparça olunur belgeselinde başrolde yer alıyor sonra ağaçtan düşen yapraklar gibi her birinin tek tek nasıl hayata savruluşunu okuyorsunuz.Kimse kötü yola düşmüyor evin oğlu sakatlanınca o sakatlık meselesi de öyle masum değil yani. Koynuna girdiği kadınlardan birinin kocası tarafından vurularak oluyor. Su testisi yine su yolunda kırılıyor. Bu defa da sakatlanan erkek diyor ki ; fakiriz biz , bu para kime yetecek en iyisi ben kız kardeşimi mahalle esnafına .......... Nitekim alan razı satan razı iki kardeş böylece yanlış yola giriyorlar. Maalesef kitap adını burdanda almıyor.
Günümüz ve geçmiş arasında gidip gelen kitap, çocukları da kendide şiddet görürken gıkını dahi çıkarmayan bir annenin kahverengi yerine kahperengi demeyi tercih etmesi kitap ismine yön vermiş. Arada az biraz bağlantı kurulabiliyor onu da artık okumayı düşünüyorsanız sizlerde anlayacaksınız.
Kitap akıcı, sade bir dille yazılmış, çabuk okunabilecek kitaplar arasına girebilir. Okurken sıkılmıyorsunuz.
Bazen kütüphanelerde kıyıda köşede raf aralarına sıkışmış ya da kitapların arasında yer bulamayınca arkaya düşmüş eserleri bulup çıkarmak gibi hobiler edindim. İşte bu kitapta onlardan biriydi.
Çektim , çıkardım ve okudum.
Kahperengi 
Hande Altaylı
·
446 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.