Bir hayli geç oldu ama baştan savma okumak istememiştim ve buradayım:)) Biraz gayri ciddi başlayacağım.. hani demişsin ya Genç Werther’in okuyanlar intihar ediyorsa bu kitabı okuyanlar diye. Sonuna gelemediklerinden olabilir diye düşündüm okurken. Bu kitabı sonuna kadar okuyabilmek bile hayata bağlı olduğunu gösterir bence bir insanın :)) Yazını çok sevdim tam bir Kübra incelemesi :)) kitapla olan çatışmanı, tartışmanı, anlayışını hissetmek çok keyifli. Senin yazdıklarından anladığım kadarıyla kitap biraz da modernite eleştirisi. Olgular, etikler, amaçlar, ezberler, kurulmuş ahlaki normların süsleri arasında çürüyen insanlık. Temelini ararken temelsiz kalmış, dayanağını bulamamış, belki de bulduklarının iki yüzlülüğünde savrulmuş, hiçliği arar olmuş bir insan canlandı zihnimde... Sonra da Camus'nun Düşüş'ü geldi aklıma. Okudukça yazını oradan oraya savruldum ben de. Bu aralar çokça düşündüğüm bir şey var. Hepimizin bir dert yarıştırma, hayat kıyaslama eğilimi var ve sosyal medyanın da etkisiyle artıyor bu günden güne. Ama bu kıyasa kişinin bu hayatla başa çıkma yetisini de eklemek gerek gibi geliyor. Bizim normal gördüğümüz bir hayatın içinde kaybolacak, düşecek kuyular saklayabiliyor kimileri. Kalemine sağlık uzun zaman olmuştu. Özlemişim :))