Üç öyküden oluşan #ırgatsiman yazarın tarihsel olaylardan yola çıkarak yazdığı, insanın kaderinin toplumsal, siyasal değişiklikler sonucunda nasıl değiştiği yönünde ele aldığı eseri.
•
Her zaman inandığım bir şey vardır.Bir kitabı okuduğum da bana gerçekten bir şeyler katabilmeli ve sonunda farklı bakış açıları kazanabilmeyim.Bu kitap gerek yazarın üslubu, gerek öykülerin tarihsel konular içerisinde işlenmesiyle, gerçekten çok şey öğrendiğim bir eser oldu.
•
İvo andriç Bosna’da dünyaya gelmiş,Osmanlı yönetimindeki Bosna-Hersek kültür yaşamına hakim bir yazar.Eserlerinin çoğunda da Türkleri yakından ilgilendiren konuları işlemiş ve çocukluğunda Türkler arasında yaşamış olmanın etkisi oldukça görülüyor.Bu nedenle kitaplarının hemen hemen hepsi bir çok Türkçe kelime barındırıyor.
•
İvo Andriç okumaya başlamadan önce onu tanımak gerektiğini düşünüyorum.Çünkü tanımadan okuduğunuz da Öyküleri bunaltıcı,içe kapanık,iç dünyası karamsar gelebilir.Bu şekilde okuduğunuz da kendinize şu soruyu sorarsanız eğer“Hangi hikayesi beni daha çok etkiledi?”Hiç biri yanıtını verebilirsiniz belki.Ancak yazarı tanıdıktan sonra, aslında o içe kapanıklık ve melankolik yapısından insanı etkileyen tarihin ve savaşın yaşanmış bilinmeyen gerçek taraflarını görebiliyorsunuz.
•
Yazarın derinlemesine bir hisle bu hikayeleri yazdığına İnanıyorum.Özellikle sürgünden notlar kısmında iç dünyasını daha iyi tanıdım ve o insanı çözümleyen çoğu zamanda sözünü esirgemeyen cümleleri beni gerçekten çok etkiledi.