OTEL KATİBİ - Merhamet suç mu efendim?
REİS BEY - (Gayet sert) Hem de idamlik...
(s.26)
MAHKUM - Etmeyin Reis Bey, siz ağlayamazsınız!
Ağlayabilseydiniz, anlayabilirdiniz!
(s.50)
MAHKUM - Teşekkür ederim, Reis Bey! Mühürlü kalbinizin bir gün açılmasını dilerim.
REIS BEY - (Savcıya) İnfazı emrediniz!
(s.54)
REIS BEY - Beni affetmeden mi gidiyorsun?
DADI (Döner) Allaha başvur!
REIS BEY-Başvurdum. Onun affı seninkiyle belli olacak
DADI Bende böyle bir kuvvet yok!
REIS BEY-Sende, astırdığım ve hergün beni ipe çeken mâsumun en yakını olmak gücü var... (s.72)
REİS BEY: Düşünmeğe kurcalamağa lüzum yok, çocuklar!
Acımak, düşünmektedir, acımak bulmaktadır. Acıyın, yeter! ( s.82)
REİS BEY: Gençliğin ötesinde ihtiyarlık, kavuşmanın berisinde ayrılık, ekmeğin ucunda açlık var diye katıla katıla ağlayalım!..
Çocuklar; dünya bir gözyaşı evinden başka ne olabilir?
Ağlayanlardan olmak dururken, üstelik ağlatanlardan olmak revâ mı?
(s.84)
Rahmet...
Âlem, bu temel üzerinde...
Eğer toprağa, tohuma, hattâ kire, lekeye merhamet olmasaydı,
su olur muydu?
REİS BEY - (Hıçkırıklarla patlar) Altmış beş senenin ördüğü buz kozasından çıkıp güneşine kavuşabilmem için, oğlunu astırmam mı lâzımdı? (Durak)
Bana sahiden acıyor musun, Dadı?
(s.148)
REİS BEY - (Dadıya) Gelemiyorum, Dadı!. Gözyaşlarım kurur diye korkuyorum! İndiğim kuyunun dibinde yaşamak istiyorum! Arada bir, kuyunun ağzına gelip bana seslensen daha ne isterim!..(s.152)
15.12.2022 | 47