Amerika' da dünyaya gelen ve orada ikamet eden yazarımız ABD Eyalet Üniversitesi'nde Psikoloji ve Danışmanlık alanında doktorasını yapmıştır. Bosna Hersek Savaşı sırasında savaşta zarar gören çocuklara psikolojik destek amaçlı bir araya gelen grubun liderliğini üstlenen Şekur, tasavvufla sonradan tanışmıştır. Gölgeler Koridoru ve Su Üstüne Yazı Yazmak adlı iki eseri Türkçe'ye çevrilmiştir. Hüseyni Hayatî Rufaî tarikatıne mensup olan Şekur'un Şeyhi eşliğinde dünyevi sevgilerden arınıp, Allah yolunda ilerlemesini anlatan kitabımız 12 bölümden oluşmaktadır. Her bir bölüm günlük yaşayışlarımızdaki sıradan olaylardan yola çıkarak Allah'a yakınlaşma yollarını göstererek, bizi günlük olayları yorumlarken düşünmeye sevk etmektedir. İlk kez üniversite yıllarımda okuduğum üzerimde derin etki bırakan bu kitabı özlem gidermek için yeniden seve seve okumak istedim. Böylece aynı etkiyi tüm kalbimle hissetmenin hazzına da tekrardan varmış oldum ;) Kimi zaman asıl gönderiliş amacımız olan kulluk vazifesini, dünyanın imtihan dünyası olduğunu unutur; daralan ruhlarımızı zikir ile açmak yerine daha da daraltırız. Aslında"Kalbim Rabbimin sağır olmadığından emindi - bir karıncanın ayak seslerini işiten O, benim kırık dökük kalbimi de duyar. Niçin hüzünlü olmalıydım ki?" (2.Bölüm/ s.52) sırrına erişmemiz zor değildir. Her daim imtihanda olan kul dünyanın zorlukları, aşırılıkları ve nefse ağır gelen yanları ile karşılaşmaktadır. Lakin Rabbimiz İnşirah Süresinde " Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır." buyurmuyor mu? Kolaylıklarla asıl mükafata erişmenin yolu ise şükür ve sabırdan geçmektedir..."Yoksa siz, kendinizden önce gelip geçenlerin hali (uğradıkları sıkıntılar) başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız?..." (Bakara/214) Her devrin kendine ait imtihanları bulunmaktadır."Bugün biz ateşe tapınmak, put yontmak, insanları bariz bir beyanla tanrı ilan etmek gibi bir imtihan çeşidi görmüyoruz. Önceleri bunlar vardı. Bunlarla imtihan olunan nesiller de vardı. Bugün ise bunlar yaygın anlamda yoktur. Bunların yerini ise yaşadığımız çağın yoğun gündemini oluşturan yeni fitneler/imtihan konuları almıştır. Putperestliği, taştan veya ağaçtan yontulmuş nesnelere tapınmak olarak anlamak yerine matbaada basılmış kâğıt paralara tapınma olarak anlasak, bu ümmetin imtihanı olan mal imtihanını kavramış oluruz." (Nurettin Yıldız/nureddinyildiz.com/makaleler/once-ne ) Para ile imtihana egomuzun "Ben burdayım" çığlıklarını da eklersek asıl gönderilme amacımız olan kulluğumuzu bir nevi nefs-i emmare emrine vermekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Lakin hata etmek kula mahsus bir meseledir. " Mesele, insanın potansiyeli meselesi, " dedi Şeyh, "hiç kullanmadığı potansiyeli. Önünde ölüm-kalım meselesi yoksa bunun farkına varamaz."(9.Bölüm) " Manevi Yol, ancak seyyahın hatalarının ve zaaflarının, uykusunun ve ataletinin üstesinden gelme nisbetinde açılır, genişler ve bunların her biri onu, gayreti ölçüsünde maksuduna yaklaştırır..."(5.Bölüm) "Aşk," diye devam etti, "aşığın başına gelen her hâldir. Başa gelen her hâle ise Yunus misali: "Gelse celalinden cefa Yahut cemalinden vefa, İkiside cana safa: Kahrın da hoş, lutfun da hoş." nidalarıyla karşılayabilmektir. "Aşk, arzularınızı sınırlı tutup şükrünüzü artırarak Aşk-ı Hakikiye varın."(s.295) sözünün sırrına ermektir. "Aşk" her daim umut etmektir. "Unutmayın, Rabbi Hacer'i unutmadı. Onun başına gelen sizinde başınıza gelecek, hiç umut kalmadığını gördüğünüz anda Zemzem kuyusu çıkacak karşınıza. " Bu dua ve umutla var olmamız, Asl olana ulaşmamız temennisiyle; okunmasını kesinlikle tavsiye ederek keyifli okumalar diliyorum... NOT: KENDİNİZİ DİNLEYİN! youtu.be/aq8RixDOC0Y

Su Üstüne Yazı YazmakMuhyiddin Şekur · Sufi Kitap · 20213,075 okunma

·

685 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yasemin Gözütok