Bir kitap okudu
·
1 görüntüleme
"Yazar olma sürecimde, en sevdiğim yazarları tekrar tekrar okudum. Öncelikle zevk için ama aynı zamanda daha analitik bir biçimde, üslubun, sözcük seçiminin, cümlelerin nasıl kurulduğunun ve bilginin nasıl aktarıldığının, yazarın hikâyeyi nasıl kurduğunun, karakterleri nasıl yaratıp ayrıntı ve diyalogları nasıl işlettiğinin daha fazla farkına vararak okuyordum. Yazdıkça, yazı yazmanın da okumak gibi her bir sözcüğün, her bir noktalama işaretinin üzerinde durarak yapıldığını keşfettim. Bir arkadaşın 'her sözcüğü idamla yargılamak dediği şeyi yapmayı gerektiriyordu bu... Elinizdeki kitap romancı olarak kendimi nasıl yetiştirdiğimi hatırlamaya ve tutkulu okurlarla müstakbel yazarlara bir yazarın nasıl okuduğunu anlamaları için yardımcı olmaya yönelik çabanın ürünü,"
Dostoyevski, Flaubert, Kafka, Austen, Woolf ve Çehov'u hepimiz okuduk belki. Ama nasıl okuduk? Onlardan öğrenebileceğimiz her şeyi öğrendik mi hakikaten? Bir yazar, edebiyatın büyük ustalarını okurken neleri not düşüyor zihnine? Francine Prose'un karakter yaratımında eşsiz bulduğu George Eliot', olay örgüsünü diyalogla ilerletmek açısından çok şey öğrendiği John le Carré'yi, uzun cümlelerinin içinde kaybolmak şöyle dursun tam da kendini bulduğu Philip Roth'u, her ayrıntıda bir seytan gizlediğini bildiği Flannery O'Connor'ı da unutmayalım. Daha ziyade Batı kanonuna odaklanan bir okuma listesi sunuyor bize Prose. Fakat önerdiği okuma biçimiyle, her diyarın her dilin edebiyatını yeniden keşfetmenin yolunu gösteriyor.
Kitap bittikten sonra bayağı kabarık bir listem olacak galiba...
Maddi olarak bana hazırlansam iyi olacak...😄
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.