Borges bu kitabında, biraz ironik biraz sarkastik bir dille düşün dünyasının bilindik yüzünü bir kum saati gibi tersine çeviriyor.
Edebiyatın, felsefenin ve çevirinin bitmeyen sorunlarını donanımının süzgecinden geçirerek ifade eden Borges yine çarpıcı bir anlatı ile okurunu şaşırtıyor.
Sonsuzluğun Tarihi Edebiyatın tuzu biberi olan metaforun iki bin yıl önceki ilkel örneklerine rast geliyoruz mesela…
Ya da hepimizin aşina olduğu Binbir Gece Masalları’nı bugüne kadar hatalı bir çeviriden okumuş olabileceğimiz gibi satırlarla karşılaşıyoruz.
Naçizane #düşüncem : Borges metinlerine kattığı çağdaş eleştiri ile beşeri bilimlerde var olan sorunlara bir düş kapanı oluşturmuş.
Daha önce başka bir yayınevinden okuduğum kitabın çevirisi yine aynı çevirmene ait, #salihanilüfer