Selamün aleyküm Bu lezzetli kitabı bizlere önerip sürecimize vesile olan, arkadaşıma teşekkür ediyorum.. ======= Öncelikler yazardan biraz bahsetmek isterim; İsmi Abdullah olan ama bizim Eşrefoğlu Rumi olarak tanıdığımız bu zat Osmanlı döneminde yaşamış, medreselerde eğitim görmesine rağmen tasavvuf yolunun aşkıyla yandığı için Bursa'da bulunan Emir Sultan Hazretlerine intisap ettikten sonra onun yönlendirmesiyle Hacı Bayram Veli'ye intisap edip 11 yıl onun hizmetinde bulunmuş ve kızıyla evlenmiştir. Kadiriyye tarikatının Anadolu'da kurulmasını ve yayılmasını sağlamıştır. Eşrefoğlu Rumi: hayatının sonuna kadar hem halka yol göstermeye devam eder hem de düşüncelerini kurduğu tarikatın temel esaslarını açık seçik ortaya koyan kitaplar kaleme alır. ======= Kitabın önce içeriğinden bahsedip kendi duygularımı sona saklayacağım.. Müzekkin Nüfus, Eşrefoğlu Rumi'nin nefsin mahiyetini ve nefsin hatalarından kurtuluş reçetelerini izah ettiği güzel bilgiler içeren muazzam bi Eserdir; genel itibari ile İslam'da "hayvanlardan aşağı" olarak işaret edilen "Nefs-i Emmâreden" sıyrılıp terbiye yolundakilerden kıssalar, hikayeler sunup bize en güzel şekliyle hissetirmiştir Günümüzde bulunan Nefs'e dair tüm makamlar, haller, hastalık ve tedaviler anlatılmış olsa da günümüz insanının en yaygın hasleti olan nefsi emmare'nin çirkin fiillerinden kurtuluş esas plandadır. Kitap insanı nefsi emmarenin bataklığından kurtarmayı görev edinmiştir. Bu zat eserinde, diğer bazı tasavvuf kitaplarında izaha çalışılan konuları harikulade; delil, ayet, hadislerle bize sunmuştur. Keramet gibi konulara girmemeyi tercih etmiştir ve alim ve Allah dostlarının en çok çekindiği şeylerden biri keramet olduğunu vurgulamıştır. Rumi hazretleri şunu kastetmiştir; Keramet ve harikulade şeyler bekleyen aslen nefsin ta kendisidir. Yüce Allah kullardan istikamet beklemektedir. İstikamette olmanın ana şartlarından da Kur'an ve sünnet yolunda dosdoğru olup çizgiyi kaçırmamaktır. Eserde bazı tasavvuf büyüklerinin, ariflerin, dervişlerin, Allah dostlarının, Şeyhlerin hayatlarından kıssalar da aktarılmıştır. Üzerinde durduğu konular kısaca açlık, uyku, kibir ve hayatımızı esir eden bütün kötü hasletlerin, esiri olmaktan nasıl kurtulacağımızdır. Yazar, eserin girişinde belirttiğine göre; bazı konuları sadece batînî ilme sahip ve maneviyatı kuvvetli, bi nevi ruhun pirî şahsiyetlerin anlayabileceğini beyan etmiştir. Şimdi yine kitaptan bahsedip benim okurken ne hissettiğimi konuşalım.. Kitabı okumaya ilk önce Eşrefoğlu rumi'nin hayatı ile başlıyoruz. Ve zaten hayatını okumaya başladığın zaman Eşrefoğlu Rumi hazretlerinin ruhu ile irtibata girmiş gibi bir şey oluyorsunuz. Belki şu an incelemeyi okurken ne alaka falan diyebilirsiniz, ama Sanki karşımda bir zat oturmuş bana kendi nefsimin kusurlarını göstere göstere onu nasıl terbiye edeceğimin yollarını en anlayabileceğim ve en sade şekilde aktardı Elhamdülillah. Kitabı okuma grubuyla okudum, arkadaşlarımın okuma grubunda attığı alıntılar benim bazen kaçırdığım alıntılar oluyordu ve benim attığım alıntılarda onların fark etmediği yerler oluyordu. Bundan kendime şunu çıkardım demek ki her insanın nefsi nereden noksansa oraya dikkatini bağlıyor ve orayı daha net kavrıyor. Kitabı ara ara açıp bakabilirsiniz, tümden baştan sona okuyabilirsiniz, veya okuduktan sonra başucu kitabı olarak bu eserden her daim, her an yararlanabilirsiniz. Ben de bıraktığı etkiyi ve hisleri buraya kelimelerle aktarabildiğim kadar aktardım ama kitabı okurken nefsimin isteklerine karşı gelmeyi biraz olsun başardım Allah'ın izniyle... İnşallah her okuduğumuz satırla Amel edip Nefs-i Emmârenin bataklığından çıkan kullarından oluruz. Güzel bi alıntı bırakıp incelemeyi bitireyim; "En büyük keramet, istikamettir." Selametle